10 Temmuz 2007 Salı

Dijital Fotoğraf Makinesi Rehberi - Yan Özellikler

Dijital kameralar hakkındaki yazı dizimin son bölümünde marka ve modellere göre sıkça değişkenlik gösteren yan özellikler hakkında bilgi vereceğim. Konuyla ilgili önceki yazıların listesine buradan ulaşabilirsiniz.

Pil ve Tüketim

Dijital fotoğraf makineleri pil tüketimi konusunda malesef hiç de tutumlu değiller. İlk defa kamera edineceklerin en çok yakınacakları konuların başında şüphesiz bu gelir. Pilin çabuk bitmesinin bir çok dezavantajı var. Çekim yapma süreniz kısıtlanıyor, gerektiğinde flaş kullanma şansınız olmuyor, pil masrafı etmeniz gerekebiliyor. Özellikle gece çekimlerinde dahili flaş ile yapacağınız çekimler çekim sürenizi önemli ölçüde azaltacaktır.

Bu nedenle şarj edilebilir piller büyük önem taşıyor.
Makinelerin bir kısmı takıp çıkartmaya imkan veren AA veya AAA piller ile çalışıyor. Bu pillerin avantajı bittiğinde bir dükkandan alıp değiştirme imkanınızın olması. Ayrıca şarjlı kalem veya ince kalem pil alırsanız bunları şarj etmeniz ve sürekli pil masrafından kurtulmanız mümkün. Şarjlı pillerde NiMH (Nikel Metal Hidrid) tipleri NiCd (Nikel Kadmiyum) tiplerinden çok daha iyi özelliklere sahiptir.

Pil teknolojisinde Li-Ion (Lityum İyon) şarjlı pil olarak en iyi seçenek olarak görünüyor. Ancak malesef Li-Ion tipindeki piller düzgün şarj edilmediklerinde patlama tehlikesi içerdiklerinden genellikle AA yani standard kalem pil şeklinde kullanılmıyor. Bu da şarj bittiğinde elektrik kaynağı yoksa ancak makinenize uyacak bir Li-Ion yedeğiniz varsa çekime devam edebileceğiniz anlamına geliyor. Ayrıca şarj aletini de yanınızda taşımanız gerektiğini de unutmamak lazım.

Ancak hafif ve yüksek pil ömrü ile Lityum İyon pillerin kendi şarj aletleri ile gelmeleri önemli bir avantaj.

Eğer dışarıda çok uzun süreli çekim yapmanız gerekiyorsa ya fiyatı NiMH pillere göre daha pahalı olan bir yedek lithium ion pil ya da AA pil ile çalışan bir makine almanızda fayda var.

Flaş


Dahili olarak çoğu makinede gelen bu flaşlar genellikle yakın mesafelerde aydınlatma sağlıyor. Bazı makinelere ayrıca bir flaş takılması mümkün. Hot-shoe adı verilen ve ray şeklinde flaşın oturabileceği bu flaşlar daha çok profesyonel makinelerde mevcut.

Yanlış inanışın aksine aydınlatma sadece gece çekimlerinde değil, gündüzleri gölge alanlardaki çekimlerde de önemlidir. Bu durumda dolgu flaşlar önemli rol oynar. Bu flaşlar ortama göre gerekli ışığı yollayıp düzgün fotoğraflar çekilmesini sağlar.

Kameraların çoğu flaşın ne zaman yakılacağını algılayan otomatik flaş özelliği ile gelir. Bu özellik istenirse kapatılabilir.

Kırmızı göz engelleme adında olan flaş modları da mevcuttur. Bu modda bir seri düşük oranda ışık yakılır ve göz bebeklerinin küçülmesi sağlanır. (Zira kırmızı göz etkisi, göz bebekleri içinden geçen ışığın kanın fazla olduğu retinadan yansıması sonucu oluşur) Ardından daha şiddetli bir flaş ile fotoğraf çekilir.

Flaşların pil düşmanı olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Ayrıca doğal bir ışık olmadığından görüntülerde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca iyi aydınlatılmış ortamlarda çekim yapmanız fotoğraflarını için faydalı olacaktır.

Çekim Hızı

Bazı kameralar peşpeşe hızlı çekim yapmaya olanak tanır. Buna continous (devamlı) veya burst de denebilir. Burada özellik fps cinsinden ifade edilir. Bunun açılımı "frames per second" yani "saniye başına çerçeve"dir. Bir saniyede yapabileceğiniz çekimi belirtir. Bazı kameralarda ilk çekim daha hızlı olur devamında daha yavaş ama sürekli bir çekim sağlanır. Bu çekim sürekli hareketin fazla olduğu durumlarda kullanılabilir.


Vizör

Vizör yakalanacak görüntüyü çekimden önce gördüğümüz ve bu şekilde seçtiğimiz pencereye denir.

Eski fotoğraf makinelerinde de bulunan tarzda optik vizörler görüntüyü lensten bakıyormuş gibi vermiyorsa, görüntüde hata oluşabilir. Bu nedenle varsa optik vizörün TTL (through the lens) özelliğine sahip olması gerekir.

Optik vizörün yanı sıra dijital kameralarda sıkça kullanılan LCD (liquid crystal display) adı verilen ve görüntüyü eş zamanlı olarak yayınlayan ekranlar bulunmaktadır. Bu ekranların avantajı görüntüyü lensin yakaladığı gibi ve büyük bir biçimde görmemizi sağlamasıdır. Görüntüye yakınlaşmak, kesmek, seçmek mümkün olabilir. Ancak yüksek pil tüketimi bir dezavantaj olmaktadır. Bu nedenle çoğu makine belirli bir süre kullanılmadığında ekranlarını otomatik olarak kapatır.

LCD ekranlar modellere göre değişiklik gösterir. Örneğin gövdeden ayrılan ve serbestçe hareket eden ekranlar mevcuttur. Ayrıca kaliteli bir LCD'de yansıma önleyici filtre bulunmalıdır. Böylece parlak ışıkta LCD'nin görünürlüğü sağlanır.

LCD'nin boyutları kamera boyutlarını etkilediğinden daha büyük daha iyi demek çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

LCD ekranın bir diğer özelliği de menü işlevi görmesidir. Özellikle DSLR makinelerde genellikle bu iş için kullanılır, canlı görüntü vermezler. Ayrıca kamera hakkında genel bilgilere de (hafıza durumu, pil, vb) buradan ulaşılabilir. Bazı kameralarda bir tane daha ekran bulunabilir.

LCD'lerde önemli özellikler boyut, çözünürlük ve renk sayısıdır. Boyut diyagonel (sağ alt köşe-sol üst köşe arası mesafe) olarak belirtilir. İnç cinsinden verilen boyutları 2.54 ile çarparak santimetreye çevirebilirsiniz.
Çözünürlük AxB gibi belirtilir ve bu ekranın A genişliğinde, B boyunda piksele sahip olduğunu belirtir. Bunların çarpımı ekran çözünürlüğünü belirtir. Yanında K yazan rakam ise ekranın gösterebildiği renk sayısını belirtir. (100K gibi) Aynı standartta bir üründe bu üç rakam ne kadar büyükse ekranın o kadar iyi görüntü vereceği söylenebilir.

Son vizör tipi de EVF (electronic viewfinder) adı verilen ve yine bir LCD'den oluşan ancak daha küçük boyutlarda olan ve gözün daha yakından bakmasını sağlayan tipteki vizörlerdir. Bunlar da TTL tipindedir ve ışıktan etkilenme oranları daha azdır. EVF olan kameralarda ayrıca bir optik vizör bulunmaz.
EVF'lerde görüntü kalitesi genellikle daha yüksektir.

Göz bozukluğu olanlar optik ve EVF vizörlerde diopteri adı verilen ve istediğiniz biçimde görüntüyü ayarlayabildiğiniz özelliğin olmasına dikkat etmeli.


Menü

Menü bir kameranın elimize almadan çok da bilemeyeceğimiz özelliklerinden biri. Bir kamerayı satın almadan önce menüsünü inceleme şansınız varsa bunu kesinlikle kaçırmayın derim.

Menüde kameranın çeşitli ayarlarına ulaşabilir, bilgi alabilir, çekilmiş resimleri izleyebilir ve bunları silebilirsiniz. Menünün kolay kullanılabilir olması özellikle elektronik cihazlarla samimi olmayan kişilerin de kullanmasını planlıyorsanız önemli. Ayrıca menünün Türkçe desteği olması da göz önüne alınmalı.

Bir küçük not, kameranızı alır almaz tarihinin doğru olup olmadığını kontrol edin. Zira bu tarih resimlerin dosya bilgilerinde saklanacak, İsterseniz resmin üzerine zaman etiketi biçiminde basılacak. Bu nedenle yanlış bir tarih ileride kafa karışıklığına neden olabilir.

Resim yönetimi amacıyla bazı kameralar thumbnail adı verilen resimlerin küçük hallerinin bir liste halinde gösterildiği yazılımlar sunar. Böylece tek tek tüm resimlere bakmak zorunda kalmadan istediğiniz resim üzerinde işlem yapabilirsiniz.


EXIF

Exif, "exchangable image file format" teriminin kısaltmasıdır. Türkçe anlamı takas edilebilir resim dosya formatıdır. Esasen resim görüntüleme üzere bir belirtmesi yoktur. Hali hazırdaki JPEG, TIFF ve RIFF gibi resimlere meta etiketleri ekleme suretiyle oluşur.

Bir Exif verisi resim ile ilgili çekim ayarlarını içerir. İlk başta çok önemli bir özellik gibi gözükmeyebilir ancak resimleri sonradan incelerken çok işinize yaradığı durumlar olur. Fotoğraf çekiminde kullanılan ayarlar hatalarınızı görmenize yarar ve hatta resmi düzeltmek istediğinizde ne tür işlemler yapmanız gerektiğine karar vermenize yardımcı olabilir.

Örneğin bazı makinelerde otomatik fotoğraf döndürme özelliği mevcuttur ve bu bilgi Exif içerisinde saklanabilir. Böyle durumlarda dik çektiğiniz fotoğrafları sonradan bilgisayarda veya kamerada tek tek çevirmek zorunda kalmazsınız.


Video Çekim


Fotoğraf makinelerinin bir video kamera olmadığını herkesin bilmesi gerekir. Ne işlev olarak ne de kalite olarak bir video kamera kalitesini beklemek gerçekçi bir beklenti olmaz.

Ancak dijital fotoğraf makineleri video çekimine de imkan vermekteler. Hatta kimi kameralar webcam olarak dahi kullanılabilmekte.

Burada önemli unsur çözünürlük ve saniye başına çekilen çerçeve değerleri.

Genel örnek vermek gerekirse PAL formatında bir VCD 352x288 çözünürlüğünde görüntü sağlar. Bir DVD ise 720x576 çözünürlüğünde video sağlar. Bunların fps değeri ise 25 gibi bir rakamdır. Bu rakamları karşılaştırmanızın kolay olması açısından veriyorum.

Genellikle çözünürlüğü yüksek seçmeniz mümkün olur ama bu kez fps değeri düşer. İnsan gözünün videoyu düzgün görmesi için gereken fps değerinin 20 olduğu söylenir. Bu değerin altında fpslerde çekim yaparsanız görüntü gözünüze durup durup oynuyormuş gibi gelecektir.


Transfer

Transfer konusuna
Hafıza yazımda değinmiştim. Dijital kameralar genellikle en az bir USB portuna sahip olarak gelirler. Burada önemli olan eski USB 1.1 yerine, USB 2.0 nesil bir kamera almak çünkü hız farkları çok büyük. Ayrıca daha hızlı ama daha az yaygın firewire ile ilgili bilgiyi de bulabilirsiniz.

Transferin bir diğer olasılığı da uzaktan yakalama (remote capture) adı verilen ve tüm resimleri bilgisayarın kablosuz bir bağlantı ile yakaladığı tipteki kameralardır.

Bunun yanında bazı kameralar kablosuz bir teknoloji olan Bluetooth'a da yer vermekteler. Böyle bir kamera sahibiyseniz bir fotoğrafçıda, yanınızda hiç bir kablo taşımadan resimlerinizin çıktısını alabilirsiniz. Bluetooth genel bir protokol olduğundan kablosuz olarak pek çok cihaz ile iletişime geçilmesi de mümkün olacaktır.

TV Out özelliği de kameranızı televizyona bağlayarak görüntüleri buradan izlemenize imkan tanır. Türkiye'den alınan makinelerde bu sorun olmasa da yurt dışından alma durumunuzda makinenin PAL yayın standardını desteklemesini istemelisiniz. Aksi takdirde alet Türkiye'de uyum sorunları yaşayabilir.


Ekstralar (tripod, çanta, ...)

Satış sırasında verilen bazı yan ürünler de bulunmakta. Örneğin bazı kameralar tripod yani kamerayı sabitleyebileceğiniz üç bacaklı sehpası ile gelmekteler. Tripod özellikle otomatik çekim yapmak istediğinizde işinize çok yarayacak bir parçadır. Ayrıca yakın ve bazı özel ayarlı çekimlerde de kamerayı sallamamak adına gerekli bir parçadır.

Çoğu kamera taşıma ve koruma sağlayan bir çanta ile gelmektedir. Genel olarak gördüğümüz fiyat ile doğru orantıda kaliteli çantaların geldiğidir.

Pek çok makinede kampanya dönemlerinde bir de hafıza kartı hediye edilir.


Dijital kameralar hakkında genel bilgiler verdiğim bu yazı dizimin sonuna geldim. Tabi bu konuyu tamamen kapattığım anlamına gelmiyor. Yeni teknolojiler, ürün tanıtımları ile ilgili yazılarımı bu blog aracılığıyla takip edebilirsiniz.

Hiç yorum yok: