17 Ağustos 2010 Salı

Web Tasarımda Sıkça Rastlanan Hatalar ve Tavsiyeler

Web 2.0,  netten kazanç, Ajax, user interaction, mobileweb vs. derken profesyonel olarak çalıştırılan pek çok sitede dahi büyük hatalar görmekteyiz. Uzun zamandır aklımda olan bu konuyu işini düzgün yapmak isteyenler için derliyorum.

1) Landing page hataları: Site açıldığında yüklenen ve ziyaretçiyi kendine çekecek olan sayfalarda gereksiz reklamlar, flash animasyonlar,popuplar kullanıldığını görüyoruz. Bunlar eskide kaldı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ziyaretçiyi sonsuza kadar kaybetmenin veya size olan güvenini peşinen sağlamak istemiyorsanız bu konuya dikkat edin. Bir sinema filmi sitesi flash animasyon ile başlarsa çoğu kişi bundan sıkıntı duymaz ama bir restoranın adresini almak için flash intro görmek zorunda kalıyorsak burada problem var demektir.
İyi bir yüklenme sayfası ziyaretçiyi mümkün olan en çok içeriğe en rahat şekilde erişecek şekilde tasarlanmalıdır. Bırakın ziyaretçiniz siteyi kendi yorumuyla incelesin. Siz küçük nüanslar ile dikkat çekmek istediğini içeriğe zaten yönlendirebilirsiniz.

2) Sayfa yüklenme süreleri: Gerekli gereksiz onlarca bilgiyi, optimize edilmemiş grafikleri ve aşırı büyük reklamları ziyaretçinize dakikalarca yüklemek zorunda bırakmayın. Dial-up veya düşük hızlı bağlantıların olduğu zamanlarda site optimizasyonu çok önemli bir konuydu. Şimdi daha geniş hızlı internet bağlantıları yüzünden tasarımcılar megabytelarca site yükletmenin sıkıntı olmadığını düşünüyorsa yanılıyorlar. Zaten site yüklenme kriteri de Google Adwords için bir etmen olmasından bunun çok önemli olduğunu tahmin ediyor olabiliriniz.

3) Aşırı flash, javascript uygulamaları: Firefox veya Chrome ne kadar stabil olursa olsun gereksiz veya yanlış programla ile hazırlanan flash veya javascript uygulamaları yüzünden çökebilirler veya donmalara neden olabilir. Ne olursa olsun bu uygulamaların bellek tüketimi olduğunu unutmayın.

4) Mobil dostu olmayan siteler: 3G ve yaygınlaşan Wi-fi ve akıllı telefonlar sayesinde siteler artık sadece bilgisayarlardan görüntülenmiyor. Tasarlanan sitelerin en azından birkaç mobil platformda test edilmesi hem ziyaretçilerinizi memnun eder hem de toplamda site kalitenizi yukarı çeker.

5) Navigasyon hataları: İnsanların sitenizi bulmaca çözer gibi çözmesini beklemeyin. Aradıkları içeriğe çapraşık linkler ile rahat biçimde ulaşmalarını sağlamalısınız. Bunun için Wikipedia örneğine bakabilirsiniz.

6) Yanıltıcı içerikli reklamlar: Ziyaretçilerin gözünde değer kaybetmek istiyorsanız inanılmaz veya alakasız veya devasa reklamlar kullanmanızda sakınca yok.

7) Vaad edilen ama mevcut olmayan içerik veya hizmetler: Kendini aldatılmış hisseden bir ziyaretçi sitenizi bir daha hatırlamayacak Google Aramalarında görse bile sitenize girmeyecektir. Mesela legal MP3 download imkanı sunuyorsanız emin olun dosya kolay biçimde erişilebilir olsun. Bir siteyi başarılı kılan en büyük sebep ne renkler ne grafikler ne de kullanılan teknolojidir. Basit de olsa içeriği zengin ve kaliteli olan siteler her zaman başarılı olmuştur. Çoğu site başarıyı bir günde yakalamaz. Bunun için içeriği zamanla geliştireceğinizi unutmayın.

8) Çalıntı içerik: Çoğu site sahibi sağdan soldan topladığı bilgiler ile site yapmaya çalışıyor. Bu şekilde yapılan siteler genellikle kendini belli ediyor ve bu zaaf yüzünden büyüyemiyor. Buna birbirinin kopyası olan alışveriş siteleri örnek verilebilir.

9) Aşırı zorlama tasarımlar: Güzel ve orjinal tasarım güzeldir ama sadece tasarlayanın anlayacağı sayfaların 1 kişiye yönelik olduğunu unutmayın.

Bu konuda size yardımcı olabilecek en önemli şey siteyi tarafsızlığına güvendiğiniz birine inceletmeniz ve ondan gelecek önerileri dikkate almanız olacaktır. Kendiniz de site içinde gezerken nerelerde zorlandığınızı neyin gereksiz olduğuna dikkat etmelisiniz. Web tasarım sadece tasarım değildir ve kullanılabilirliğin çok önemli olduğunu unutmayın.Yeni imkanlardan faydalanırken uç teknolojiyi kullanacağım diye genel nüfusun kullanamayacağı siteler yapmamalısınız. Bu sizi yenilik arayışından yıldırmamalı ve kalıplara sıkıştırmamalı ama bazı genel kurallar olduğunu da unutmayın.

13 Haziran 2010 Pazar

NVIDIA Televizyon Bağlantısı Siyah Beyaz Görüntü Problemi

S-Video ile televizyon bağlantısı yapanlar özellikle eski tip televizyonlarda bu sorun ile sıkça karşılaşabiliyor.

Bu aslında genellikle bir sürücü problemi. Ancak yıllardır kalıcı bir çözüm bulunabilmiş değil.

Bu sorun baş gösterdiğinde yapmanızı tavsiye edebileceğim birkaç şey var:
  1. Öncelikle nVidia görüntü ayarlarından TV formatını öncelikle NTSC yapıp bunu uygulayın. Daha sonra tekrar PAL'e getirin. Türkiye'nin TV formatı PAL/B'dir.
  2. Bu sorunu çözmezse NVidia Denetim Masasından tüm görüntü ayarlarını varsayılan değerlerine getirin.
  3. Hal çözülmediyse eski bir sürücü versiyonu kurabilirsiniz ama ben tavsiye etmiyorum.
  4. S-video kablosu 4 pinli ise bunun plastik çıkıntının uzağında kalan iki tanesini ince bir tel ile birbirine bağlayın. Eğer sorun bundan kaynaklanıyorsa görüntü kabloyu takar takmaz renkli hale gelecektir.
  5. Pin sayısı farklı veya bu şekilde olmadıysa SCART adaptörünü ikiye yarın. Scart adaptörünün televizyona giren bölümünde 15 ve 20 numara yazan pinlerin arasında bir tel ile köprü yapın. Bu işlemler sanırım S-video görünümünü Composite çeviriyor.
  6. Hala olmuyorsa veya kablolamayı beceremediyseniz S-video kablosunun çıkışına bir S-video'yu composite'e dönüştürücü adaptör takın. Bu küçük fiş gibi bir şeydir.
Bazen bunların hepsini bazen birkaçını uygulamak gerekiyor. Ama CRT tipi televizyon kullanmaya devam ediyorsanız ve alternatif çözümünüz yoksa bunları uygulamakta fayda var.

28 Mart 2010 Pazar

Sanal CD Kullanmak - Virtual CD-ROM

Aşağıda listesi verilen ve disk imajı olarak da adlandırılan ve en popüleri ISO olan çeşitli dosya formatlarıyla karşılaşanlar ilk başta ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Bunlar aslında bir CD veya DVD ortamındaki dosyaların tek bir paket halinde bulunduğu ve yeniden CD veya DVD'ye yazmak gerektiğinde daha pratik olarak el altında bulunması için Uluslararası Standartlar Örgütü (Teşkilatı) tarafından belirlenmiş bir dosya biçimi.
  • ISO (Disc Image)
  • BIN              (CDRWin)
  • IMA/IMG          (Generic disk images)
  • CIF              (Easy CD Creator)
  • NRG              (Nero - Burning ROM)
  • IMG/CCD          (CloneCD)
  • MDF/MDS          (Fantom CD)
  • VCD              (Farstone Virtual Drive)
  • VaporCD          (Noum Vapor CDROM)
  • P01/MD1/XA       (Gear)
  • VC4/000          (Virtual CD)
  • VDI              (Virtuo CD Manager)
  • C2D              (WinOnCD)
  • BWI/BWT          (BlinkWrite)
  • CDI              (DiscJuggler)
  • TAO/DAO          (Duplicator)
  • PDI              (Instant Copy) 
Ancak bu imajlar içindeki dosyaları görebilemek için illaki CD veya DVD'ye yazmak gerekmiyor. Bunun yerine sanal CD-ROM yazılımı kullanarak sanki bilgisayara takılıymış gibi görebilirsiniz. (Bir alternatif de bu dosyaları açabilen programlar kullanarak içeriği başka bir klasöre açmak ama bence sanal sürücü kullanmak çok daha pratik ve kullanıcı dostu.

Sanal sürücü olarak çeşitli alternatifler mevcut ancak benim şu an sık olarak kullandığım pratik, ücretsiz ve sorunsuz bir program olan MagicDisk'i tavsiye edeceğim.

Programı bu adresten indirebilirsiniz. 64 bit desteği de mevcuttur. Birden çok sanal sürücü tanımlamanıza da izin verir.

Kullanımı da son derece basit. Kurduktan sonra görev çubuğunda simgeye sağ tıklayıp, önce Set Number Of Drives ile kaç tane sanal sürücü yaratmak istediğinizi belirliyorsunuz.
Daha sonra tekrar simgeye sağ tıklayıp Virtual CD/DVD-ROM seçeneğinden Mount ile istediğimiz imaj dosyasını seçiyor ve sanal sürücümüze bir disk yüklemiş oluyoruz. Görsel olarak buradan adımları takip edebilirsiniz.

Daha sonra Bilgisayarımdan veya Dosya yöneticisinden normal bir CD içinde gezinir gibi dosyaları kullanmaya başlıyoruz. CD yazmaktan hem daha hızlı hem daha ucuz olan bu alternatifi imaj dosyalarıyla uğraşan herkese tavsiye ediyorum.