30 Kasım 2007 Cuma

Youtube Videolarını Bilgisayarda İzlemek

Youtube ve pek çok diğer online video sitesi yayın formatı olarak FLV uzantılı Flash Video'yu kullanıyor. Bu tür videoları bilgisayarınızda seyredemiyorsanız farklı çözüm yöntemlerini bu yazıda bulabilirsiniz.

Bu tür videoları seyretmek için birkaç yöntem mevcut.

En basiti bu tür dosya formatını destekleyen Mplayer veya VLC player gibi video oynatıcıları kullanmak. Bu programlardan birini kurduktan sonra flv dosyalarını oynatabilirsiniz. (Bu programların oynatamayacağı, buna bozuk ve hatalı dosyalar da dahil, video yok gibi)

İkinci yöntem ffdshow codec'ini kurmak. Bunu kurduktan sonra Windows Media Player, Media Player Classic, BSPlayer gibi codec desteği olan oynatıcılardan seyredebilirsiniz. Başka video formatlarını da desteklemesi açısından K-lite Mega Codec Pack'i de tavsiye ederim.

Bahsedeceğim son yöntem ise flv'leri başka formata dönüştürmek üstüne. Daha önce bu ve bu yazılarda bahsettiğim online dosya dönüştürücülerden birini kullanabilirsiniz. Böylece avi, mpeg, 3GP gibi standart oynatıcıların oynatabileceği formatlarda video elde edebilirsiniz.

29 Kasım 2007 Perşembe

Google Haritaya Yeni Paylaşım Özellikleri

İki yenilik ile Google Maps'te paylaşım özellikleri artırıldı.

Birinci yenilik web tabanlı Google Maps'te. Burada "My Maps" adındaki kendi haritalarınızı başka kullanıcıların düzenlemesine açmak için "Collaborate" linkine tıklayıp, başkaları ile işbirliği yapmanız mümkün. Linke tıkladığınızda açılan pencerede ortaklık yapmak istediğiniz kullanıcıları posta adreslerini girerek haritanıza davet edebilirsiniz. Opsiyonel olarak "ortakların başkalarını ortak olarak çağırması" ve "herkesin haritayı düzenleyebilmesi" gibi seçenekler de eklenmiş.

Diğer yenilik ise Google Earth'ten tanıdığımız KML, KMZ dosyaları ile karşımızda. Bu dosyaları da artık Google Maps'e yükleyip online olarak çalışmak mümkün. Bunun için yapmanız gereken Google Maps'te "Create New Map" linkine tıkladıktan sonra yarattığınız yeni haritaya "Import" linkine tıklayarak dosyalarınızı göndermek. İsterseniz webdeki bir URL'yi girmeniz de mümkün. Not: Dosyalar malesef henüz Google Earth formatı kadar gelişmiş değil. Örneğin 3 boyutlu binaları paketleyemiyoruz.

İki uygulama da son derece yararlı ve sunucu tarafında halledebilecek işleri layığıyla yapmayı hedefliyor.

24 Kasım 2007 Cumartesi

Windows XP SP3 RC1 İndirmek İsteyenlere

Windows XP'nin son servis paketi olan SP3 sürüm adayı versiyonu ile bir süredir indirilebiliyor. Ancak sadece testerlara açık olan bu kurulumu normal kullanıcıların indirmesi için buradan indirebileceğiniz programı çalıştırdıktan sonra normal güncelleme yapar gibi yüklemeniz mümkün. (Bu yazıyı yazmadan önce kontrol ettiğimde programın güvenilir olduğunu söyleyebilirim)

Tavsiyem çok büyük sorunlarınız yoksa bir süre beklemeniz yönünde.

Yükleme boyutu ise 70 MB civarında.

23 Kasım 2007 Cuma

Webde Kendin Yap Siteleri

DIY denilen Do-It-Yourself (Kendin-Yap) kavramı malesef ülkemizde çok yaygın değil. Bayanlar için özellikle el sanatları konusunda böyle siteler gitgide yaygınlaşsa da diğer konularda yerli kaynak bulmak zor.
Kendi kendinize yaptığınız işler ya piyasada pahalı ya da ihtiyacı karşılamayan türden ihtiyaçları karşılamak için birebir.
Bu tür siteler online video yayınının yaygınlaşması ile daha da kullanışlı hale geldi. Gerek resim gerek video gibi görsel yardım unsurları ile artık kendi kendinize bir şey yapmak için tek ihtiyacınız olan şey gerekli aletler.
İşte bu tür bilgiler alıp kendi tasarımlarınızı yapabileceğiniz sitelerden bazıları:

Televizyonunuza Bir Çok Cihaz Mı Bağlıyorsunuz?

Televizyonlara artık DVD oynatıcı, uydu alıcısı, oyun konsolu, bilgisayar ve bunlar gibi pek çok alet bağlanabiliyor. Yeni TV'ler bir kaç çıkış desteklese de port sayısı sonsuz değil. Üstüne üstlük TV'nizde tek girişiniz varsa sürekli kabloları söküp takmakla uğraştığınızı ve buna sinir olduğunuzu tahmin etmek güç değil.

Bu nedenle RCA Switch (RCA selector de deniliyor) adı verilen ürünleri kullanmak bizi çok büyük zahmetten kurtarıyor. Açık söylemem gerekirse bu tür ürünler Türkiye'de nerede bulunabilir pek bilemiyorum. Belki bazı alışveriş sitelerinde veya Karaköy Selanik çarşısına bakılabilir. Ama isterseniz bu sayfadaki talimatları takip ederek kendi RCA anahtarınızı yapabilirsiniz. RCA girişlerini temin etmek çok kolay. Bir de düzgün switch bulduktan sonra yapmanız gereken sadece basit lehim işleri.

Anahtarların bir kaç resmini görmeden önce nasıl kullanabileceğimizi anlatayım. TV'ye yayın yapmasını istediğiniz cihazları RCA switch'e RCA kablolar ile INPUT noktalarından bağlıyorsunuz. Ardından RCA switch'in OUTPUT'unu TV'ye bağlıyorsunuz. Ardından switch üzerinde 1/2/3/... bağlantısını seçerek TV ile o cihaz arasındaki bağlantıyı kurabiliyorsunuz. Artık tek tek kablo sökmeniz gerekmiyor sadece anahtar ile bağlantı noktasını belirlemek yetiyor. Eğer TV'nizde RCA girişi yoksa RCA Scart adaptörü ile de bağlamak mümkün.

İşte bir kaç RCA switch örneği:

Facebook'daki Türkler 1.5 Milyonu Aşmış

Facebook'taki Türkler için uzun zamandır 500.000 rakamları konuşuluyordu. Ancak burada bir meraklının çalışması rakamların bunun çok daha üzerinde 1.6 milyon olduğunu göstermiş. Rakamları Facebook reklam aracı ile derleyen kullanıcı Türkiye'nin 5. sırada olduğunu da ortaya koymuş. Sanırım bu medyanın ilgisini iyiden iyiye üstüne çekecektir.

Kendi görmek isteyenler, http://www.facebook.com/ads/ adresinden Get Started düğmesine bastıktan sonra çıkan kutuya herhangi bir URL yazıp Continue düğmesine bastıktan sonra Location listesinden Turkey'i seçebilir. Ardından sağ üst köşede benim yazıyı yazarken 1.633.760 olarak gördüğüm gibi bir rakama ulaşabilirler.

Bu aracın amacı belli. Reklam yapacakların yayın yapacakları kitlenin boyutunu öğrenmeleri için sunuluyor.

Ancak çok ilginçtir ki Türkler için cinsiyetini belirtmeyen üye sayısı diğer tüm ülkelerden çok daha fazla. Türklerin %50'si cinsiyet bilgisini doldurmamış. Yine şu an itibariyle 324.460 bayan, 491.240 erkek Facebook'ta.

20 Kasım 2007 Salı

İngiltere CD'leri Kaybetti

İngiltere'de 16 yaşından küçük çocuklu ailelerin kişisel bilgilerinin bulunduğu iki CD kayboldu. 25 milyon fert ve 7 milyon ailenin bilgilerinin bulunduğu veriler çocuk yardımı için tutuluyordu. İngiltere Gelir ve Gümrük idaresince denetlenmek üzere Ulusal Denetleme Kurumuna yollanan CD'ler postada kayboldu.

Şu anda bu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmediğine inanılsa da yetkililer ilgili kişilere banka hesaplarını kontrol etmelerini tavsiye etmişler. Buradan kaynaklanacak hasarların sigorta kapsamında olduğu belirtilmiş.

Tutulan veriler arasında isim, adres, doğum tarihi, banka hesap, sosyal güvenlik numarası gibi bilgiler bulunuyor. Bu bilgilerin toplu halde kötü niyetli kişilerin eline geçmesi halinde başkaları adına bankacılık işlemlerini gerçekleştirme riski var.

Muhalefet de haklı olarak niçin bu devirde hala CD ile veri taşındığını ve ulusal kimlik numarası projesini nasıl başarmayı düşündüklerini sormuş.

Tarihin en büyük IT fiyaskolarından biri olduğu bir gerçek. Umarım ülkemizde böyle şeyler olmaz daha doğrusu olmuyordur.

19 Kasım 2007 Pazartesi

Gmail ile Exe Dosyalarını Göndermek

Gmail malesef EXE dosyalarını eklenti olarak göndermeye halen izin vermiyor.(DLL, OCX, COM, BAT gibi dosyalar için de aynı şey geçerli)ZIP veya RAR içinde bile olsa bu dosyalar engellenebiliyor. Ancak bunları göndermek için birkaç alternafit mevcut.

Dosya uzantısı EXE'den farklı bir hale getirilirse en azından şimdilik Google sorun çıkartmıyor.

Uzantıyı değiştirmek için dosyayı yeniden isimlendirirken en son noktanın arkasındaki EXE'yi, EXEC, EX, EX_ gibi bir hale getirebilirsiniz.

Eğer sisteminizde dosya uzantılarını göremiyorsanız:

  1. Bir gezgin penceresi açın Menüde Araçlar > Klasör Seçenekleri'ne tıklayın.
  2. Göster sekmesine geçin ve listede "Bilinen dosya tipleri için dosya uzantısını gösterme" seçeneğini kaldırın.
  3. TAMAM diyerek pencereyi kapatın.

Artık dosya uzantılarını dosya isimlerinin ardında görebilecek ve değiştirebileceksiniz.

EXE dosyalarının bulunduğu bir arşiv dosyası (ZIP, RAR, gibi) göndermek isterseniz bu sefer bu arşiv dosyasının uzantısını değiştirebilirsiniz. (ZI_, RARR, vb)

Postayı gönderdiğiniz kişiye uzantıyı tekrar değiştirmesi gerektiğini hatırlatmayı unutmayın.

16 Kasım 2007 Cuma

Görsel Yardımla Sıralama Algoritmaları

Sıralama Algoritmaları Max Nagl sıralama algoritmalarının nasıl çalıştığını görsel olarak görmemiz için bir Java apleti hazırlamış. Buradan ulaşabileceğiniz aplet ile 6 popüler sıralama algoritmasının nasıl çalıştığını adım adım görebilirsiniz.

Sağda gösterilen Java ve C++ kodları ile hangi satırın işlendiğini gösteren ve 200 elemanlı bir kümeyi işlemeyi sağlayan bir aplet.

Benzer işlevli bir diğer aplet ise hem görsel olarak sonuç veriyor hem de karşılaştırma ve kopyalama sonuçlarını. Timed mode'da ise dizi ve eleman sayısına göre farklı algoritmaların çalışma sürelerini hesaplıyor.

Sort Algorithms Visualizer isimli bu aplet ise 11 yöntemi birbiriyle eş zamanda çalıştırmaya olanak tanıyor.

Buradan çeşitli sıralama algoritmaların kodlarına ulaşabilirsiniz.

14 Kasım 2007 Çarşamba

Sanal Otelden Hırsızlık Yapan Genç Tutuklandı

17 yaşındaki bir Hollandalı genç, sanal topluluk sitesi Habbo Hotel'de 4000 euroluk mobilya çalmak suçlamasıyla tutuklandı.

Başka gençlerin de çalıntı mobilyaları kendi odalarına taşıdıklarından şüpheleniliyor.

Suçlanan gencin sahte giriş sayfaları kullanarak kurbanların şifrelerini çaldığı belirtiliyor.

82 milyon üyesi olan ve her ay 6 milyon kullanıcının uğradığı Habbo Hotel, gerçek para ile sanal kredilerin alınabildiği sosyal sitelerden. 2000 yılında Finlandiya'da üretilen site 30'u aşkın dilde görüntülenebiliyor. (Türkçe henüz yok) Hedef kitle ise doğrudan gençler.

Diğer kullanıcılar ile sanal bir dünyada iletişim kurmayı sağlayan bu tarz sitelerde krediler ile çeşitli nesneler almak mümkün.

Daha önce de benzer olaylar rapor edilmiş ama bunun ilk yasal uygulama olduğu söyleniyor. 5 jetonun 1 dolar olduğu Habbo'da mobilya almak, arkadaşlara hediyeler vermek ve oyunlara katılmak gibi fonksiyonlar için jeton harcamak gerekiyor. Siteyi arada ünlüler de karakterleriyle ziyaret ediyormuş.

Sanal alem ve sosyal ağ çılgınlığında daha neler duyacağız merakla takip ediyorum.

PlayStation 3'e DivX Desteği Geliyor

DivX'den yapılan resmi açıklamaya göre Playstation 3 cihazlar yakın bir zaman içerisinde DivX desteğine kavuşacak. PS3'lerin multimedya özelliklerini artırmayı planladıklarını belirtmişler. Uygulama geliştiricileri 2 Kasım'dan beri sunulan SDK'yı indirerek DivX özelliğini kullanabiliyorlardı.

Son kullanıcılar için firmware güncellemesi önümüzdeki günlerde bir güncelleme paketi olarak sunulacak.

XBOX 360'da da DivX desteği bulunmuyor. Ancak bazı yorumlar Microsoft'un yeni Media Centerlarda sunacağı DivX özelliğinin XBOX'larda da bulunacağını söylüyor.

13 Kasım 2007 Salı

Android Teknik Özellikleri

Android'in ne olduğunu SDK'nın yayınlanmasıyla öğrenmiş olduk. Bir önceki yazımda yarışmaya değinmiştim. Android linklerine de o yazıdan ulaşabilirsiniz. Şimdi biraz daha teknik özelliklerine bakalım. Sağdaki videoda genel kullanım alanları ile ilgili bilgi alabilirsiniz.

Android, Linux üzerinde koşan bir yazılım paketi. Aynı zamanda orta kademe işletimciler ve uygulamalara da sahip. Android için uygulama geliştirmek isteyenler bunu Java ile yapabiliyor. Eclipse editörü ile kullanmak için bir eklenti SDK paketi içinde mevcut.

Bulundurduğu özellikler arasında kendi framework'ü, Google'ın kendi Java sanal makinesi Dalvik, Webkit tabanlı web tarayıcı, OpenGL ES 1.0 tabanlı 3D grafikler, veritabanı SQLite, pek çok multimedya dosyası için destek, donanıma göre USB, GSM, Bluetooth, EDGE, 3G, WiFi, kamera, GPS, pusula ve ivmemetre özellikleri bulunmakta. Tabi şimdilik bunların bazıları henüz eklenmemiş. (Tahminen yarışma başlangıcı 2 Ocak'a kadar eklenmiş olacaktır) Ayrıca sunduğu emülatör sayesinde test işlemleri yapılabiliyor.

Google sistemi tam anlamıyla açık bırakmamış. Sistem özelliklerine ancak API'ler ile erişilebiliyor. Ayrıca Dalvik sanal makinesi standart JVM'den farklı ve bu şekilde olmaya devam edecek.

Uygulamaların 200 MHz gibi çok yüksek olmayan işlemcilerde bile çalışması hedefleniyor.

Google'ın bu iş üzerinde çok uzun zamandır çalıştığı anlaşılabiliyor. Dökümantasyon tasarım felsefesinden, APIlere pek çok konuya değinmiş. Yarışma düzenlemeleri hem ciddi yazılım üreticilerine cazip gelecek hem de ciddiyetlerini ortaya koyacak. Ancak şu da bir gerçek ki ileri seviyede Java bilgisi olmayanların uygulama üretmeleri pek kolay değil.

Şimdiden proje grupları oluşturulmaya başlanmış.

Android'i nelerin beklediğini görmek için bir süre daha beklememiz gerekecek. Ama şu anki çekirdek bileşenleriyle bile ürün haline gelebilecek gibi duruyor.

Android 10 Milyon Dolar Ödüllü Yarışma İle Karşımızda

Google cep telefonları için açık kaynak kodlu platform Android'i geçen hafta duyurmuştu. Söyledikleri gibi bu hafta SDK yayınlandı.

Bununla da yetinmeyen Google uygulama geliştirilmesini teşvik etmek amaçlı bir de yarışma duyurdu. İki ayrı yarışma yapılacak ve toplam 10 milyon dolar ödül dağıtılacak.

İlki 2 Ocak ile 3 Mart 2008 arasında diğeri ise Android destekli cihazların piyasaya çıkmasından sonra. İki yarışmada eşit miktarlar dağıtılacak.

3 Mart tarihine kadar iletilen en faydalı 50 uygulama üreticisi 25.000$ ödül alacak. Daha sonra seçilen 10 tanesine 275.000$, 10 tanesine ise 100.000$ ödül verilecek.

Kategori mecburiyeti yok ama tavsiye edilen kategoriler arasında sosyal ağ, oyun, medya haber paylaşımı, mashup, insani gelişim gibi başlıklar bulunuyor.

Android ile ilgili sitelere de şunlar:

12 Kasım 2007 Pazartesi

Vista SP1 Öncesi Güncellemeler

Windows Vista Vista Service Pack henüz çıkmadı ama güncellemeler yayınlanmaya devam ediyor. Bu hafta çıkması planlanan güncellemeler önemli sayılabilecek türden. Bu kez güncellemelerin güvenlik değil performans yönünden iyileştirmeler getireceği belirtilmiş.

Ağırlıkı olarak performans, pil tüketimi , USB sorunlarının ve Media Center'a yönelik güncellemeler bir süredir yayındaydı ancak Windows Update'e bu hafta içinde verilecek. Güncelleştirmeler bu süre içerisinde yenilendi.

SP1'de de bulunacağı söylenen bu güncelleştirmeler hakkında bilgiyi bu adreslerden alabilirsiniz.

2007 Weblog Ödülleri

Uluslarası bir yayın servisi olan Deutsche Well tarafından dört yıldır düzenlenen Best Of Blogs yarışması sonuçlandı. Weblog Awards olarak da bilinen yarışmanın 2007 sonuçlarına bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

Yabancı dildeki sitelere de ödül verilen yarışmada malesef henüz Türkçe kategorisi bulunmamakta.

Genel dalda en iyi blog ödülünü İtiraf.com konseptini andıran ve kullanıcıların anonim olarak sırlarını bir posta kartında yayınladığı PostSecret kazandı.

En iyi teknoloji blogu dalında Engadget ile Gizmodo arasında büyük çekişme yaşandı. Kazanan ise kılpayı Engadget oldu. Engadget böylece dördüncü sene de bu ödülü kazanmış oldu.

11 Kasım 2007 Pazar

MSI Dosyalarını Açmak

MSI2XML Windows Installer dosyalarının içeriğini görmek için kullanabildiğimiz bir program. Sorunlu yükleyicilerin nerede sorun yarattığını bu şekilde öğrenebiliyoruz. Böylece msi dosyalarının yaptığı işleri manuel olarak yapmak mümkün oluyor. Bir iki dosya yüzü;nden oluşan installer hatalarını da çözebiliyoruz.

Program komut satırında çalışıyor ve msi dosyasının içeriğini XML halinde çıktı veriyor. Bu XML dosyasını bir web tarayıcısında görüntülemek mümkün. (stil dosyasını da üretiyor)

Programı indirip kurduktan sonra

  • Başlat > Çalıştır > CMD yazıp ENTER'a basın
  • cd c:\program files\msi2xml yazıp ENTER'a basın (kurduğunuz yere göre değişebilir)
  • msixml hedef.msi yazın ENTER'a basın (hedef.msi içeriğini görmek istediğiniz MSI dosyasının adı, örneğin d:\dosya\installer\install.msi gibi) (Programın farklı parametreleri de mevcut)
  • Çıktı dosyasını hedef.xml olarak msi2xml klasöründe bulabilirsiniz. Bu dosyayı Internet Explorer, Firefox gibi bir web tarayıcısı ile açarsanız içeriğini görmeniz mümkün. (ipucu: dosyayı sürükleyip tarayıcı sayfasına bırakın)

XML Çıktı dosyası içinde hangi dosyaların nereye kopyalandığı, registry değişiklikleri, hata kodları, binary dosyalar ve daha pek çok bilgiyi içermekte.

MSI dosyalarının içerdiği dosyaları ise buradan indirebileceğiniz bir program ile açabilirsiniz.

İlginç ve Farklı Fare Tasarımları

Mouse denilince artık akla ilk gelen iki düğmeden çok fazlası. Artık mouse tasarımlarında işlev de kesmiyor en azından standart işlevler. İşte bu fareler alışık olduklarımızdan çok farklı.

Tasarım ve kullanım için pek çok fikir üreticilerin akıllarına gelmiş. Farklı ve yaratıcı malzemeler, tasarımlar ile daha önce hiç olmadığı kadar çok çeşitli fare bulmak mümkün. Yıkanabilir, içinde flash hafızası olan, usb portu, card reader özelliği olan, güneş ışığıyla kendini şarj eden, sahte parayı tanımlamak için kullanılabilen, kalp atışı gibi bilgileri verebilen modeller bile mevcut. Bu ve daha pek çok farklı fare resimlerini yandaki slideshowda izleyebilirsiniz.

Dikkatimi çeken bazı farelere de ayrıca değineceğim.

Apple Mighty MouseApple'ın Mighty Mouse'u. Kudretli fare anlamına gelen bu farede düğme gibi gözüken tek şey tepedeki küçük çıkıntı. Bir de kenarda sanki elden kaymasın diye konulmuş bir yer görüyoruz.


Ancak bu fare toplam 5 düğme barındırıyor. Tepedeki küçük çıkıntı bir "kaydırma topu". Kaydırma tekerinden farkı, tek düğme ile hem dikey hem yatay işlev sunuyor olması. Daha da fazlası serbest biçimde kaydırması. Yani hem aşağı hem sağa kaydırmak mümkün. Ayrıca bu topa basarak düğme gibi kullanmak da mümkün.

Sağ ve sol tıklama ise düğme ile değil düğmelerin olması gereken yerine altındaki sensörler tarafından yapılmakta. Parmağınızın bulunduğu yeri algılayabiliyor. Kenarlarda ise basınca duyarlı düğmeler bulunuyor.

Kablolu versiyonu Windows makinelerde de kullanmak mümkün.

Skype MouseSony Vaio Skype telefonu özelliği olan fare üretme gereği duymuş. Bu yazının devamında diğer örneklerde de görebileceğiniz gibi amaç bir çok işlevi birleştirerek taşınabilir cihazlarda avantaj sağlamak. Hem yerden hem fazladan bir aletten tasarruf edebilirsiniz.

Telefon arama geldiğinde ışıkla uyarıyor, daha sonra yandaki düğmeye basıp fareyi açarak telefon haline getirip konuşabiliyoruz.

67 gram gibi hafif sayılabilecek bir ağırlıkta iki özelliği sağlamak bunun üzerine şık bir görünüm eklemek de başarı.


Numpad MouseInno Multipurpose MouseÇok özellikli farelerden devam edersek laptoplarda pek çok kişinin eksikliğini hissettiği bir unsuru gideren bu fareye değinebiliriz.


Bu fare üzerinde rakam girilmesini sağlayan bir numpad bulunduruyor. Bu hem laptoplarda genellikle bulunmayan bir özelliği sağlıyor hem de fare kullanan ele çok daha yakın bir yere bu tuşları konumlandırıyor. Düğmelerin üzerinde el ne kadar rahat durur burası bir soru işareti.

Bu tarz bir farelerin numara tuşları üzerinde kapak olan versiyonları da mevcut. Gerektiğinde kapak kaldırılıyor ve tuşlar kullanılabiliyor. Ama bu da pratikliğini bir nebze kaybettiriyor.

Sağda gördüğünüz ve Inno design tarafından üretilen bu fare de numpad özelliği bulunduruyor. Bluetooth bağlantısı ile bağlanabilecek fare bir de lazer pointer özelliği sunmakta.

Tabi işlev yanında görüntü de önemli. Aşağıda sırasıyla ışıklı ve uçağa benzer, yünden yapılmış ele oturan ve tahtadan yapılmış fare örneklerini görebilirsiniz.


Farklı Mouse Tasarımları

Daha önce bu yazıda değindiğim Air mouse ise çalıştırmak için bir yüzeye koymak gerekmeyen bir hava faresi. Hava yapılan hareketlere göre işaretleyici hareket ediyor. Bu da özellikle multimedya uygulamalarında kullanışlı oluyor.

Bir nevi işaretleyici özellikli kumanda gibi çalışan bu fareler henüz yeni oldukları için pahalı diyebileceğimiz fiyatlardan satılıyorlar. Ancak günün birinde klasik kumandaların yerlerini almaları bir hayli olası.

Masaya koyduğunuzda normal optik fare gibi çalışıyor fakat tasarımı bunun için ne kadar elverişli burası soru işareti.

Logitech MX Air

10 Kasım 2007 Cumartesi

DVI Nedir?

DVI - Digital Video Interface

DVI (Digital Video Interface) görüntü taşımak için DDWG tarafından geliştirilmiş ve standartları belirlenmiş bir arayüz. DVI hem analog hem dijital veriyi taşıyabilmesi açısından uygulanmış. Ayrıca analoga dönüştürmeden sinyal yollanması kalite kaybı yaşanmaması anlamına geliyor.

DVI, HDMI gibi Transition Minimized Differential Signalling (TDMS) denilen veri taşıma yöntemini kullanıyor. HDMI denilen High Definition yayınlar DVI-D ile kısmen uyumlu.

DVI kablolarının mümkün olduğunca kısa tutulması tavsiye ediliyor. Ayrıca standartlar kablo uzunluğunu 4.5 metre olarak kısıtlamakta. Ancak bundan çok daha uzun kablolar bulunabilmekte. Ama teoride söylenen uzunluğun üzerinde kullanım için sinyal güçlendirici gerektiği.

Çok fazla teknik detaya girmeden günlük hayatta karşımıza çıkan iki çeşitlenmeden bahsedeceğim. Birisi Single-Dual ayrımı diğeri ise analog, dijital, hibrid ayrımı.

Single Link ve Dual Link taşınan görüntünün frekans ve çözünürlük değerlerine göre değişmekte. Örneğin Single DVI bağlantısı 60Hz'de en fazla 2.75 Megapiksel görüntü taşıyabilmekte. 2.75 Megapiksel kaba olarak 4:3 oranında 1900x1400 piksel'e denk geliyor.
DVI standardına göre piksel saat hızı 165Mhz'den fazla olduğunda single link yeterli değil. (Not: Piksel saat hızı, görüntü tazeleme hızından farklı bir birim)

Bu sınırlama HDTV gibi kullanımlarda kolaylıkla aşılıyor. Bu nedenle de dual link denilen ve esasında içinde iki hattı barındıran bağlantılara ihtiyaç duyuluyor. DVI standardına göre iki kanal eş hızda çalışmak zorunda. Örneğin saat hızı 180Mhz ise hatlar 90-90 çalışmalı, 165-15 kabul edilmiyor. Dual-link kullanarak yüksek çözünürlüğe ulaşmak mümkün.

Dual link kablo bağlantılarında ortada fazladan pinler bulunuyor. Single linkte ise burada pinsiz bir boşluk bulunur. Eğer ihtiyacınız çok fazla değilse single link bir kablo işinizi görecektir. Örneğin 1280x1024 maksimum çözünürlük ve 85Hz'de çalışan bir monitör için özellikle dual link kablo almanız gereksiz olur.


DVI-A, DVI-D ve DVI-I ise sinyal türünü belirliyor. Bağlantı noktaları ve portlar da farklı şekillerde oluyor. Sırasıyla Analog, Dijital ve Hibrid olan bu seçeneklerden ihtiyacınıza göre olanı kullanmanız gerekli. Eğer sadece dijital veri kabul eden bir alet ile analog kablo kullanırsanız çalışmayacaktır. Tam tersi analog için de geçerli.

  • DVI-D sadece dijital sinyal taşır. Kalite çok yüksektir. DVI-I portu olan bir cihaza da kalite kaybı olmadan bağlanabilir. (Bknz. son madde)
  • DVI-A sadece analog sinyal taşır. Yaygın değildir ve genellikle ekran kartından CRT monitörlere bağlantı için kullanılır. DVI-I bir cihaza bağlansa bile sinyal analog olduğundan kalite kaybı olur. Fakat buna yüksek kaliteli analog denilmekte. VGA gibi analog bağlantılardan daha kaliteli olduğu söyleniyor.
  • DVI-I ise çok amaçlı kablodur. Analog veya dijital sinyal taşıyabilir. Ama analog-dijital veya dijital-analog gibi dönüştürme yapamaz. Erkek DVI-I fiş dişi DVI-D fişe uymaz. Ama erkek DVI-D dişi DVI-I fişe uyar.
    Bu nedenle ekran kartlarındaki DVI-I portu ile LCD ekranın DVI-D portuna DVI-D kablo ile bağlantı yapılabilir.

DVI to HDMI denilen kablolar ile HDTVlere görüntü aktarımı yapmak mümkün. HDMI audio/video taşıyabildiği için isterseniz DVI görüntü ve sesi birleştirip HDMI haline getiren aletler kullanabilirsiniz. (örnek)

9 Kasım 2007 Cuma

Tamir Rehberi - Neredeyse Herşey

Fix-It Club'da evinizdeki neredeyse herşeyi tamir etmek için yöntemler anlatılmış. Televizyondan, su tesisatına çeşitli dersler bulabilirsiniz. Siteyi gezmek bile evdeki tamir gerektiren işleri hatırlamaya ve belki de boşverdiğiniz şeylere yönelmenizi sağlıyor. Videolar ile de anlatıldığı ve açık başlıklar altında sıralandığı için anlaması kolay.

Online Videoları Dönüştürüp İndirin

ConvertTube artık sık sık karşılaştığımız online video dönüştürücü ve indiricilerden biri. Şimdilik sadece Youtube ile çalıştırabildiğim site bana video siteleri ile ilgili ilginç gelen bir özelliği barındırıyor.


Bildiğimiz gibi müzik endüstrisi yetkilileri korsan yayınlar için demedik laf bırakmıyor. Ama pek çok üretici kliplerini kendileri popüler video sitelerine koyuyor.


İşte bu noktada ConvertTube gibi bir site, müzik videolarını işledikten sonra MP3 veya IPOD formatlarına getirip indirmenize izin veriyor. Bunun düşünmemiş olmaları sanırım pek mümkün değil. Bu site sadece işi kolaylaştırıyor yoksa video izlerken ses yakalama programı ile şarkıyı çekmek de mümkün.

8 Kasım 2007 Perşembe

HP Digital Fotoğraf Makinesi Bölümünü Devrediyor

HPHewlett Packard, dijital kamera satışlarına Noel tatilinde de devam ettikten şu anda belirtilmeyen bir markaya haklarını devredeceğini açıkladı. Bu karar, tasarımdan dağıtıma kadar tüm alanları içine alacak ve ürünler yine HP markasıyla satılacak.


Neden olarak şirketin Mayıs 2007'de açıkladığı Print 2.0 stratejisine kaynak yaratılması gösteriliyor. Print 2.0 daha hızlı baskı ve webden baskı almanın kolaylaştırılması gibi konuları içeriyor.


HP'nin dijital fotoğraf ürünleri PhotoSmart markasıyla satılmakta.


Umarım HP daha önce bu yola giren diğer şirketleri gibi eski ürünlere desteğini kesmez. Fotoğraf makinesi alacaklar da biraz beklerlerse HP modellerinden birini daha ucuza alma şansını yakalayabilirler.

Alan Adı İçin Çevrilen Bir Dolap

Bugün kendini yurt dışı firmalar için çalışan bir Çin şirketi olarak tanıtan birinden İngilizce bir e-posta aldım.


Dina Wang isimli kişinin attığı bu posta üzerime kayıtlı alan adlarından biri hakkındaymış.


O alan adına benzer 10 taneden daha fazla (uzantısı .org, .net, .com.cn,...) alana adını Huaxin Holdings Limited adlı şirketin kaydetmeye çalıştığını bana haber vermiş. Demiş ki o alan adını alma amaçlarının farklı olabileceğine inanıyoruz.


Son paragrafta ise Mobackre ile olan işlemleri henüz bitirmedik ve konu açıklığa kavuşmadan önce hemen bize faks veya posta ile dönün denmiş.


Bu postanın farklı versiyonları webde dolanmakta. Şirket adı ve maili yollayan kişinin adı değişebiliyor. (Örneğin Michael Peng isimli birinin yolladığına rastladım) Çok kişiye de benzer postalar gönderilmiş.


Bir dümen çevirdikleri açık. Yollayan adını aynı şirket yapsalar spam filtrelerine yakalanabilecekleri için değiştirmişler. Posta adresini dahi gizli tutmuşlar. Web sitelerinin adreslerini bile farklı tutmuşlar ama içerik aynı (www.china-net.hk, www.netinchina.hk)


Amaç korkutup alan adlarını aldırtmak. Ne de olsa bir şeye talip artarsa kıymete biner.

6 Kasım 2007 Salı

Yazarların Grevi Youtube'a Yarar Mı?

Önce DVD ve online video için aldıkları ücretlerde artış isteyen ancak daha sonra DVD'deki artıştan vazgeçen Writers Guild Of America adlı Yazarlar Birliği (loncası da denebilir) şu anda grevde.

Bu da ABD'de TV yayınlarının kesintiye uğrayabileceği anlamına geliyor. Ne kadar sürer, anlaşma çıkar mı burası ayrı bir nokta.

Bu tür aksamalara karşı Amerika'da en büyük beklenti televizyonlarda Reality programlarının artması. BBG, Popstar gibi bir senaryoya ihtiyaç duymayan bu programları yazarsız da üretmek mümkün.

İlk başta mantıklı gelse de Reality programlarının ABD'de dahi insanları sıktığı aşikar. Ayrıca her duran program yerine bir reality şov konulsa bu da komik bir durum olur. Bundan 5-6 sene önce olsa tutabilirdi ama şimdi zaten bu tür programlar olduğu için aşırı yüklenme şu anda yayında olanları bile kötü etkileyebilir.

Bu durumda benim gördüğüm en büyük alternatif yazarların gelirlerinde artış istedikleri online mecralar olacak. Üstüne üstlük bunların da ücretsiz olanı. Kısacası bence bundan en büyük faydayı sağlayanlardan biri Youtube olacak.

Olayın çeşitli açıları da var. Aslında zincirleme reaksiyona bile neden olabilecek türden. TV karşısında az vakit geçirenler bu vakti Youtube'a yayınlar hazırlamaklar geçirebilir. Ve TV'den uzaklaşan seyirciler de Youtube'da daha fazla vakit harcamaya başlayabilir. Yani bu mecrada bir anda hem arz hem talep artışı olması mümkün. Üstüne üstlük videoyu üretenler bundan para kazanabilir, seyredenler ise yayın içi reklamlardan kurtulabilir.
Kalite derseniz, reality TV'nin de kaliteli olduğunu söyleyemeyiz. Genel olarak Youtube yönetmenlerini çok başarılı bulmasam da arada güzel işler yapanlar da çıkmıyor değil.

Hatta şimdiden grev ve yazarların yazmadıkları zamanlarda yaptıkları hakkında skeçler düşmeye başladı bile. İşte bir örneği.

5 Kasım 2007 Pazartesi

Google Telefon Yerine Platform Duyurdu

GooglegPhone ile cep telefonu pazarına gireceği söylenen Google bunun yerine cep telefonları için Open Handset Alliance ile birlikte Android adı altında açık kaynak kodlu bir cep telefonu platformunu duyurdu.

Android içinde işletim sistemini bulunduran bir platform. Cep telefonunda bulunması gereken özellikler bulunduğu için donanım üreticileri bunun üstüne kafa yormak zorunda kalmayacaklar.

Henüz bir şey söylemek için erken ama bu platformun ciddi bir donanım ve şirket desteği olmadan bir başarıya ulaşması kolay değil. Esasında yaklaşım doğru ama geç kalınmış denebilir. Ayrıca cep telefonunu sadece yazılım diye düşünmek büyük bir hata olur.

Google'da biz yapacağımıza başkaları gPhone yapsın yaklaşımı hakim gibi gözüküyor. Google yazılımı sağlayacak böylece Google'ın online hizmetleri daha rahat kullanılabilecek. Ama bu Google'ın artık donanımıyla beraber bir telefon çıkartma ihtimalini ortadan kaldırmış olabilir. En güçlü olduğu konuda açık destek verdikten sonra tecrübesi olmayan donanım ile uğraşmasına ihtiyaç kalmayacaktır.

Sistemin Linux Kernel'i üzerine kurulduğu söyleniyor. Bu önemli bir gelişme.
Ayrıca 3. parti yazılımların telefonun tüm özelliklerine erişebileceği ve uygulamalar arasında ayrım olmayacağı belirtiliyor. Bu şekilde gerçekten açık bir uygulama plaftormu olduğuna inanıyorlar. Burada da hem Symbian hem iPhone'a gönderme yapılmış. Zira bu plaftormlarda telefonun pek çok özelliğine ulaşılsa da tüm özelliklere erişmek mümkün değil.

Open Handset Alliance üye listesini buradan görebilirsiniz. İçlerinde önemli yazılım, donanım üreticileri ile mobil operatörler bulunmakta.

Tabi bu isimlerin bulunması Android'e önemli destek verecekleri anlamına gelmiyor. Google'ın önayak olduğu bir projede baştan itibaren bulunmak istemiş de olabilirler.

12 Kasım'da ilk SDK'nın yayınlanacağı açıklanmış. Ne kadar kapsamlı olacağını o zaman göreceğiz. (Güncelleme: SDK yayınlandı ilgili yazılara buradan ve buradan ulaşabilirsiniz)

Eti Camcorder .Eye ve .Ear Dosyaları Hakkında

Video DönüştürmeSymbian cep telefonları için özellikle S60 OS6 serisi için Eti Camcorder 1.0 başarılı bir program denilebilir. Ama bir problem var ki o da dosyaları hem 3GP gibi standart bir formatta kaydetmemesi, hem de ses ve görüntünün ayrı olarak bulunduğu eye ve ear uzantılı dosyalar olarak kaydetmesi.

Bu dosyayı bilgisayarda seyretmek için Nub adlı bir codec bulunuyor ama Windows XP'de özellikle SP2'den sonra sorun çıkartması olası.

İsteyenler öncelikle Eyecon isimli programı http://www.moviecodec.com/downloads/303d.html adresinden indirebilir.

Eğer Eyecon'u çalıştırabilirseniz sorun yok. Görsel arabirimi olan Eyecon Gui.exe'yi çalıştırıp eye dosyasını seçip AVI'ye dönüştürebilirsiniz.

Eğer Eyecon ile problem yaşıyorsanız aşağıda biraz çetrefilli ama kesin çözümü bulabilirsiniz. Biraz alıştıktan sonra bir video için toplam işlem süresi 3 dakikayı geçmez.

  1. VLC Media Player Programını indirin ve kurun. (ücretsiz, açık kaynak kodlu güzel bir programdır)
  2. VLC'yi çalıştırın ve .eye dosyasını açın. Videoyu burada seyredebilirsiniz. Muhtemelen video çok hızlı (fast-forward gibi) oynayacaktır.
  3. .ear dosyası ise düzgün çalışır.
  4. Bu iki dosyayı düzeltmek ve birleştirmek için öncelikle standart bir formata aktarmak gerekiyor. Bunun için VLC'de
    File (Dosya) menüsünden Wizard(Sihirbaz)'a girin.
  5. Transcode/Save To File seçeneğini seçip Next (İleri) düğmesine basın.
  6. Select A Stream ile açılan pencerede dönüştüreceğiniz dosyayı bulun. (eye veya ear)
  7. Eye dosyası seçtiyseniz Transcode Video bölümünden MPEG-1
    Ear dosyası seçtiyseniz Transcode Audio bölümünden Uncompressed seçeneğini seçip,
    İlerleyin. Son bölümdeki şıkkı olduğu gibi bırakın.
  8. Devamında size dosyayı kaydedeceğiniz yeri soracak ve böylece dosyayı bilgisayarınıza ses ve video olarak kaydedebileceksiniz.

    Şimdi iki dosyayı birleştirmek için VirtualDub isimli programı kullanacağız. Buraya kadar geldiyseniz bundan sonrası çok daha kolay.

  9. Öncelikle VirtualDub'ı indirip kurun.
  10. Dönüşümünü yaptığınız video dosyasını VirtualDub'a Sürükle&Bırakın.
  11. Şimdi sesi ekleyeceğiz. Bunun için Audio menüsünden, WAV Audio seçeneğine tıklayın. Açılan pencerede önceden yarattığınız WAV dosyasını seçin.
  12. Video Fast Forward gibi gidiyordu. Bunun nedeni frameratelerin uyuşmamasıydı. Şimdi bunu düzeltmek için:
    Video menüsünden, Frame Rate'i seçin.
  13. Burada Change So Video And Audio Durations Match seçeneğini işaretleyin. Böylece videomuz WAV uzunluğuna göre ayarlanmış olacak.
  14. Dosyayı kaydetmeden önce Video altında Compression menüsündeki codeclerden birini seçerseniz dosya boyutu küçülür.
    Eğer elinizde hiç codec yoksa K-Lite Codec paketlerinden birini kurun. Ben Xvid veya DivX sıkıştırmayı tercih ediyorum.
  15. Son olarak File menüsünden Save As Avi seçeneği ile kaydederek işlemi tamamlayabilirsiniz.

3 Kasım 2007 Cumartesi

Kablosuz Ağ Mesafesini Kablosuz Artırmak

Wireless RepeaterBahsedeceğim yöntem kablo gerektirmeyen bir yöntem. Kablo kullanabilirim derseniz sadece Access Point özelliği olan bir cihaz ekleyerek ağın kapsama alanını artırmanız mümkün.

Kablosuz olarak kablosuz ağın mesafesini artırmak için en basit yöntem Repeater denilen tekrarlayıcı cihazları kullanmak. Bu cihazlar mevcut bir ağ bağlantısının bir uzantısı gibi çalışarak erişim olmayan alanlara yayın yapmanızı sağlıyor.

Örneğin modeminiz evin bir ucunda ve bazı odalara yayın yapamıyor. Repeater'ı elektrik dışında hiçbir kablo bağlamadan modem ile erişim olmayan bölümlerin arasında bir yere yerleştirdikten sonra kapsama alanını genişletebilirsiniz.

Bu cihazlar genellikle aynı zamanda Access Point ve Bridge özellikleri ile geliyor. Ürün tanımında da Access Point+Bridge+Repeater gibi geçebiliyor.
100 YTL'nin altında rakamlara edinebileceğiniz bu cihazlarda modele göre değişmekle beraber temel olarak yapmanız gereken ayarlar da şöyle:

  • Yayınını genişletmek istediğiniz Ana yayın kaynağının (örneğin modem, router, vs) SSID ve Channel Number (kanal numarası) bilgilerini bilmelisiniz. SSID kablosuz ağın ağ listesinde gözüken adıdır. Channel Number ise genellikle 1-13 arasında olan ve yayın kanalını belirleyen numaradır. Bunu genellikle ana yayın kaynağının web arabiriminde Wireless (kablosuz) başlığında görmeniz mümkündür.

  • Repeater'ınızı bilgisayara bir ethernet kablosu ile bağladıktan sonra repeater web arabirimine girmelisiniz. Bunun için 192.168.1.1 gibi bir adresi web tarayıcınıza yazın. (Verdiğim adres modelden modele değişir. Gerekirse LAN ayarlarıyla oynamanız gerekir. Bu kullanım kitapçığında veya klavuzda anlatılır)

  • Arabirimde çalışma modunu Repeater olarak ayarlamalısınız. Aksi takdirde çalışmayacaktır.

  • Muhtemelen bu modu girdiğiniz sayfada Root veya Source (kök veya kaynak) alanında SSID olarak kaydettiğiniz bilgiyi girmelisiniz. Bazı repeaterlar çevrede yayın yapan siteleri "Site Survey" de denilen özellikle çevredeki kablosuz ağları tarayıp bulabilmektedir. Bu şekilde yazmadan elle girmeniz mümkün olabilir.

  • Aynı şekilde kaydettiğiniz Channel Number'ı da repeater üzerinde ayarlayın.

  • Şifreli bir ağdaysanız aynı şifre ayarlarını repeater üzerinde yapmanız tavsiye edilir.

Bazı repeaterlar yaptığı kablosuz yayın için farklı SSID kullanmaya izin verir. Örneğin modeminiz Kablosuz_Ev adı ile yayın yapabilir ama repeater Kablosuz_Ev_Repeater şeklinde yayın yapar.
Böylece repeater'a mı yoksa modem'e mi bağlanacağınıza siz karar verebilirsiniz.
Ancak bu desteklenmiyorsa ve siz örneğin laptopunuzun sadece modeme bağlanmasını istiyorsanız o zaman Repeater ayarlarında MAC filtrelemesinden laptoptaki kablosuz aygıtı filtreleyebilirsiniz.

Laptop veya başka bir bilgisayara bağlı kablosuz alıcının MAC adresini öğrenmek için Windows'ta şu adımları gerçekleştirebilirsiniz:

  • Başlat > Çalıştır ile açılan kutuya CMD yazıp ENTER'a basın

  • Komut penceresinde ipconfig /all yazıp ENTER'a basın

  • Çıkan listede Physical Address (Fiziksel Adres) yanında yazan o aletin MAC adresidir.

Bu şekilde repeater ile istediğiniz cihazları da engelleyebilirsiniz.

2 Kasım 2007 Cuma

Google Hisseleri İlk Kez 700$'ı Aştı

GoogleABD yerel saatiyle 31 Ekim 2007, 13:20 sularında Google hisseleri 700$ seviyesini aştı. NASDAQ'da işlem gören hisseler, 713$'a kadar yükseldi ve şu anda 703$ seviyesinde işlem görüyor. Bu veriye nereden ulaşabilirsiniz tabi ki yine Google'ın bir hizmeti olan Google Finance'dan.

600$'ı geçtiği gün 700$ ne zaman olur denilen Google için bir süredir 1000$ lafları da dolaşmakta. 2.5 yılda 100$'dan 700$'a geldiyse 1000$ neden olmasın diyor insan.

Artışta Google'ın cep telefonu pazarına giriyor iddialarının etkili olduğu söyleniyor.