31 Ekim 2007 Çarşamba

Eye-Fi Wireless SD Kart

Eye-Fi Kablosuz SD KartÇektiğiniz fotoğraflar anında kablosuz ağ aracılığıyla PC veya webe aktarılsın istiyorsanız bu kart size göre.

Dünya'da bir ilk olan ve SD kart slotu olan tüm makinelerde çalışan kartın içinde kablosuz bağlantı birimi bulunuyor. Böylece WI-FI üzerinden resim transferi olanaklı hale geliyor.

Şu anda sadece 2GB'lık SD kart boyutunda olan Eye-Fi'da kablosuz ağ ayarları yapmak, web, PC veya web+PC'ye upload seçeneklerini belirlemek mümkün. Ayrıca popüler resim saklama siteleri için de destek veriliyor. Hatta kısıtlamalar olursa fotoğraf otomatik olarak limitlere getirilip öyle upload ediliyor.

Bilgisayara aktarım içinse bilgisayarda küçük bir yazılımın çalışıyor olması gerekli.

Normal kullanımda kameranın pil tüketimini etkilemese de gönderim sırasında tüketimin artacağı belirtilmiş ama ne kadar olduğu söylenmemiş. Bunun yerine gönderilen dosya boyutuna göre değişir ifadesi kullanılmış.

Şu anda sadece ABD'de satıldığı belirtilen ürünün satış fiyatı ise 99$.

Fotoğraf makinesi üreticileri bluetooth gibi kablosuz teknolojileri ürünlerine ekleyedursun, artık SD kart ile bile gelen kablosuz teknolojilerin standart hale gelmesinin zamanının gelip geçtiğini gösteriyor bu ürün.

CAPTCHA Nedir?

CHAPTCHAAçılımı "Completely Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart" olan CAPTCHA, Türkçe'ye "Bilgisayar ve İnsanları Ayırt Etmek için Tamamen Otomatik Turing Testi" olarak çevrilebilir. Bu testin hakları ABD Pittsburg'deki Carnegie Mellon University'ye ait.


Adında da bulunan Turing testi ise bilgisayarın, insanlardan ayırt edilememeleri durumunda başarılı sayıldıkları bir test.


Aslında ters Turing testi olan CAPTCHA, günümüzde karşımıza formlarda onay amaçlı kullanılan karıştırılmış ve bulanıklaştırılmış resimler olarak çıkmakta.


Adından da anlaşılabileceği gibi CAPTCHA bilgisayarların çözemeyeceği ama insanların çözebileceği bir test. Testi doğru yanıtlayanın insan olduğu kabul edilmekte.


CAPTCHA'yı sadece resim olarak düşünemeyiz. Zira farklı yöntemler ile bilgisayarların testi geçmesi zorlaştırılabilir hem de örneğin görmeyen kullanıcılar için ses kullanarak insanların da bu testi geçememesi gibi durumlar önlenmiş olur.


Bilgisayarları insanlardan ayırt etmenin avantajları günümüzde gitgide belirginleşiyor. Özellikle spam amaçlı botlar için etkili bir yöntem.


Ancak bu testin bazı dezavantajları da var. Bilgisayarların sürekli gelişmesi ile bu testlerin aşılması kolaylaşıyor. Bu nedenle testin sürekli yenilenmesi ve gelişmesi gerekiyor. Bu da devamlı bir emek demek. Ayrıca bazı testler insanların bile aşamayacağı kadar zorlaşabiliyor. Testi birkaç kez yanlış yanıtladığında erişimi engelleyen siteler kullanıcı kaybına davetiye çıkartıyor. Ses sistemi kullanmayan testler, göremeyen kullanıcıları yoksayıyor. Gitgide komplike olması resimdeki örnek gibi iki veya daha fazla sözcükten oluşan testler de kullanıcılar için fazladan iş demek.


Ama resimdeki örnekte iki sözcük kullanılmasının amacı farklı. Onay yanında bir diğer amaç da kitapları dijitalleştirmek. Çok ilginç bu özellik şöyle çalışıyor. Onay penceresinde önünüzde iki tane sözcük getiriliyor. 1 tanesi sunucunun bildiği ve ürettiği 1 tanesi ise hiç tanımadığı, kitaplardan taranmış ama OCR sistemlerinin otomatik olarak tam veya hiç algılayamadığı bir sözcük.
Siz iki sözcüğü de yazarak sunucuya yolluyorsunuz eğer sunucunun tanıdığı sözcük doğru ise, diğer sözcüğü de doğru girmişsiniz kabul edilerek bu sözcük dijitalleşmiş oluyor. Ne kadar çok kişi o sözcüğü yazarsa o kadar doğruluğa ulaşılıyor.
Böylece günde 150.000 iş saati değerinde iş yapılması ve 60 milyon kadar sözcüğün dijitalleşmesinin mümkün olabileceği öngörülüyor. Kimbilir belki günün birinde el yazımız; mesela sınav kağıdımızın bir kısmını da CAPTCHA testlerinden birinde görmeye başlarız.


CAPTCHA resmi sitesine buradan erişebilir üye olarak testi sitenize modül olarak ekleyebilirsiniz.


Ama unutmayın ki bu testi gerektiği yerlerde ve gerektiği gibi kullanmak önemli. Bunun için de en güzel örnek büyük üyelik ve hizmet sağlayan siteleri incelemek. Bazı webmasterlar sırf paket cmslerde bu özellik olduğu için login alanlarında bunu etkinleştiriyor ama dikkat ederseniz Gmail, Hotmail, Yahoo gibi siteler bile buna ihtiyaç duymamış. Ağırlıklı olarak ilk üyelik ve mesaj gönderimi doğru kullanım alanları diyebiliriz.

30 Ekim 2007 Salı

Yeni Gmail Ekran Görüntüleri

Google Gmail 2.0Javascript motorunun yenilendiği ve daha hızlandığı söylenen Gmail 2.0 olarak bahsedilen yeni Gmail arabiriminin ekran görüntülerine bu adresten ulaşabilirsiniz. Adres defteri özellikleri de yenilenmiş. Listenizdeki kişilere resim ata arabirimi de resimlerde gözükmekte.


Yazıda anlatıldığına göre sağ üst bölümdeki link grubunda "Newer Version" adında bir link görünüyor ve bu şekilde yeni arabirime geçilebiliyor. Benim denemelerim sonuçsuz kaldı. Görünen o ki şimdilik genel kullanıma açılmamış.

29 Ekim 2007 Pazartesi

Satışlar Yavaşlarken Vista 100 Milyona Gidiyor

Microsoftİlk çıkışı döneminde aylık 20 milyon satış rakamlarına ulaşan Microsoft'un son işletim sistemi Vista son aylarda aylık 9 milyon gibi bir rakama geriledi. Ancak Microsoft tarafından 90 milyonun üzerinde satıldığı söylenen Vista'nın 100 milyona ulaşması 2008'den önce gerçekleşecek gibi gözüküyor.


Fakat satışların yavaşlaması Microsoft'u üzmüşe benzemiyor. Geçen yıla oranla kârını %23 oranında (4.3 milyar Amerikan Doları) artıran Microsoft özellikle ev kullanıcılarının daha pahalı olan Premium ve Ultimate sürümlerini almasına sevinmiş.


Microsoft bu dönemde Halo 3 ve Office 2007 gibi ürünleri de piyasaya sürmüştü.


Vista'nın özellikle donanım gereksinimi yüzünden bazı kullanıcıları caydırdığı ve pek çok kullanıcının Vista SP1'i beklediği düşünülürse satışların orta vadede çok da düşmeyeceğini hatta bu şartlar gerçekleştiğinde artacağını söyleyebiliriz.

Youtube Değişiklikleri Yolda

Ağırlıklı olarak arabirimde olacağı belirtilen değişikliklerin ön izlemesini bu sayfada görebilirsiniz. Açılır menüler ile erişim rahatlığı sağlanmış. Kategori, tarih sık görüntülenenler gibi seçeneklere bu menülerden erişilebiliyor. Şu anda gri olan grafikler kırmızıya kaydırılmış.


Henüz reklam olmadığı için derli toplu duruyor. Şahsi düşüncem eskisine göre daha başarılı olduğu yönünde.


Youtube Yenileniyor

25 Ekim 2007 Perşembe

Google Aramalarında Kaybolan Sitelere Çözüm

GoogleÖnceki yazım Google ile ilgili olunca aklıma küçük bir ipucu geldi.


Google'da bir arama yaptınız ve istediğiniz kaynağı buldunuz. Açıklamada da istediğinize benzer şeyler yazıyor.


Ama linke tıklayınca  ya içeriği bulamadınız, ya değişmiş olduğunu gördünüz, ya da site hata verdi.


Hemen vazgeçmeyin ve açıklamanın altında Önbellek yazan linkle tıklayın. Bu Google'ın tarama yaptığı ve size arama sonucunu çıkarttığı sayfadır. Google bunu belleğinde saklar. Böylece içeriği Google'ın yakaladığı gibi görme şansınız olur.


Bilenler için Experts-Exchange sitesini örnek vereyim. Aramalarda mutlaka sonuçlar çıkartır ama siteye girdiğinizde eğer üye değilseniz küçücük saçma sapan yazılar görürsünüz. Kopyalayıp başka yere yapıştırsanız dahi o karıştırılmış metni okuyamazsınız. Denk geldiğinde şansınızı bir de Önbellek ile deneyin.

Gmail'e IMAP Desteği

GoogleÜcretsiz POP3 desteğini halihazırda sunan Gmail artık IMAP (Internet Message Access Protocol) desteği de vermeye başladı. POP3 e-postaların başka bir platforma aktarılmasını sağlıyor. Böylece postaları Outlook, Thunderbird gibi e-posta istemcilerinde veya cep telefonu gibi cihazlardan yönetebiliyoruz, yeni posta gönderebiliyoruz.

Ancak IMAP ile posta hesabına erişim yapılabildiği gibi değişiklikler de posta hesabında kalıyor. Ayrıca canlı olarak bir bağlantı söz konusu olduğundan POP3'ün aksine postaları indirip bağlantıyı kesmek zorunda kalınmıyor. Kısacası POP3'ün eksiklikleri IMAP ile gideriliyor.

Gmail IMAP erişimi hakkında resmi yardım bilgilerini burada bulabilirsiniz.

Kullanmak için basit olarak anlatmam gerekirse gelen posta sunucusuna imap.gmail.com giden posta sunucusuna smtp.gmail.com adresini girmeniz posta hesabı tipini IMAP yapmanız ve giden posta portunu 465, gelen posta portunu ise 993 olarak ayarlamanız gerekiyor. SSL seçeneklerini de açmalısınız.

Ayrıca Gmail ayarlarından IMAP desteğini açmak gerekir.

Posta programı ayarlarını da bu sayfada görebilirsiniz.

24 Ekim 2007 Çarşamba

Üretkenlik İçin Harika Bir Program PowerPro

Daha önce küçük ve işlevli programları çok beğendiğimi belirtmiş bu tür programları bulabileceğiniz siteleri bu yazımda tanıtmıştım.


Ücretsiz olan PowerPro bilgisayar kullanımınızı tamamıyla değiştirebilecek bir uygulama. Pek çok programın işlevini bünyesinde tutmasına rağmen sistem kaynaklarını tüketmeden çalışan programı bu adresten indirebilirsiniz. Kurulumu biraz karışık ama tümüyle özelleştirilebilir olmasının bir etkisi.


Program temel olarak bar denilen çubuklardan ibaret. Çubuklara düğmeler eklemek ve bunlara çok çeşitli komutlar atamak mümkün. İster program kısayolları, ister sistem özellikleriyle ilgili komutlar atanabilir. Bu düğmelerin sağ, sol veya orta tıklanmalarına da farklı komutlar atayarak yerden tasarruf edilebilir.


Programın güzelliği ise atanabilecek komutlarda. Örneğin başka bir program penceresini sürekli üstte kalacak şekilde ayarlayabilirsiniz. Veya sadece başlık çubuğuna yuvarlayabilir, görev çubuğuna yollayabilir, kapatabilirsiniz. Çeşitli komutları belirli zaman aralıklarıyla çalıştırabilirsiniz. (Buna mouse hareketleri de dahil) Kısacası masaüstü için makro yazmaya benziyor.
Masaüstü profilleri oluşturup çeşitli çalışma alanları tanımlayabilirsiniz.

AdSense Değişiklikleri Kodsuz Olacak

Sitelerinde AdSense reklamları gösterenler en ufak değişiklik için kod bazında çalışmak gerektiğini bilir. Her reklam birimi için tek tek ayar yapmak gerekebilir.


Resmi AdSense blogunda yayınlanan bu habere göre artık değişiklikler Adsense sitesinden yapılacak. Yani her değişiklik için site kodlarıyla uğraşmak gerekmeyecek. Adsense üzerinde yaptığınız değişiklik sitenize yansıyacak.


Widget mantığı ile çalışan Adsense reklam birimleri için bu değişiklik henüz kullanımda değil. Kullanıma girdiğinde Adsense üzerinde "Adsense Kurulumu" sekmesi altından "Reklamları Yönet" şeklinde ulaşılabilecekmiş.

22 Ekim 2007 Pazartesi

Adobe CS3 Yükleme Problemleri

CS3 malesef pek çok hataya açık bir yükleme yöntemi ile piyasaya sürüldü. Windows Installer kullanıyor ve her türlü sorun yaşamanız mümkün. Yükleme sırasında ben de sorun yaşayanlardanım. Arama yaptığımda yüzlerce kullanıcının da çeşitli Adobe ürününü yüklerken pek çok sorun yaşadığını gördüm. Bu sorunlar Photoshop, Dreamweaver, Illustrator ve diğer pek çok Adobe ürünü için geçerli ve görünen o ki hepsinde de bu sorunlar olabiliyor. Adobe bu konuda bir yardım sayfası sunuyor ama çok işe yaradığını söyleyemem.


Öneriler arasında işletim sisteminin yeniden kurulması dahi bulunuyor. Ama ne yazık ki işletim sistemini yeniden kurduğu halde kurulumu tamamlayamayan kullanıcılar mevcut.


Mac olsun PC olsun pek çok kayıtlı kullanıcı veya deneme sürümü kullanıcısı bu sorunları yaşamış.


Gördüğüm çözüm yöntemlerini bu yazıda listeleyeceğim. Fakat hemen belirteyim, bu adımların tamamını uygulayıp yine de sorunu çözülmeyen kullanıcılar var. Bu nedenle CS3'e gerçekten geçmek istiyor musunuz bir daha düşünün derim.


Aşağıdaki çözümler birbirinden bağımsızdır. Hepsini veya birkaçını uygulayabilirsiniz.



  • Eğer daha önce CS3 beta ürünü kurduysanız bunları kaldırın.

  • Kurulum sırasında herhangi bir dosya kopyalama problemi yaşıyorsanız, DVD/CD içeriğini sabit diskinize kopyaladıktan sonra kurulumu setup.exe ile çalıştırın.

  • Antivirüs uygulamanızı kapatın.

  • Eğer "Yükleyici Uyarısı" adı ile "Yüklemeye devam etmek için lütfen Adobe XXXXXXX ortamını takın" şeklinde bir uyarı alırsanız dosyaları sabit diskinize kopyalayın. Kopyaladığınız yerden setup.exe'yi çalıştırın.

  • Bilgisayarınızı hiç bir uygulama olmadan başlatmak için şu adımları uygulayın.
    -Başlat menüsünden Çalıştır'a girin ve msconfig yazıp ENTER'a basın.
    -Açılan penceredeki listede başlatma seçeneklerinden sadece "Sistem Hizmetlerini Yükle" seçeneğini seçin. Diğerlerini kaldırın.
    -Bilgisayarı yeniden başlatın
    -Kurulumu gerçekleştirdikten sonra msconfig ile Normal Başlangıç seçeneğini işaretleyin. (Bu sadece sistemi eski haline getirmek için)

  • Adobe'un yayınladığı CS3 temizleme programını kullanabilirsiniz. Not: Bu program sistemdeki tüm CS3 uygulamalarını silecektir.
    -Bu programı kullanmak için öncelikle Windows Install Cleaner (Windows Yükleme Temizleyicisi) programına ihtiyacınız var.
    Microsoft sitesinden bu programı indirebilirsiniz. Bu programı kurun.
    -Ardından
    CS3 Temizle Aracını indirin. ZIP dosyası içeriğini bir klasöre açın.
    -WinCS3Clean klasörü içindeki CS3Clean.exe'yi çalıştırın.
    -e harfine basıp enterlayın. (İngilizce menü için)
    -Şimdi 1 veya 2 numaralı adımları uygulamak için 1 veya 2'ye basıp uygulamayı bu şekilde çalıştırın. Not: Gizli olmasına rağmen 3 ve 4 seçenekleri de mevcut. Adobe rakamları sırasıyla uygulamanızı tavsiye ediyor. Yani önce 1 sonra 2 çözülmese 3 ve 4. Bu adımları birkaç kez deneyen kullanıcılar da olmuş.

  • Kayıt defterinde bazı izinler vermek gerekebilir.
    -Bunun için Başlat menüsünde Çalıştır ve komut satırına Regedit yazın ve çalıştırın.
    -Aşağıdaki girdileri bulup bunlara sağ tıkladıktan sonra İzinlerden okuma ve yazma izinlerini verin.


    • \HKEY_LOCAL_MACHINE\Software\Classes\AcroIEHelper.AcroIEHlprObj\CLSID

    • \HKEY_LOCAL_MACHINE\Software\Classes\CLSID\{06849E9F-C8D7-4D59-B87D-784B7D6BE0B3}\InprocServer32

    • \HKEY_LOCAL_MACHINE\Software\Classes\TypeLib\{5F226421-415D-408D-9A09-0DCD94E25B48}\1.0\FLAGS


  • Adobe Flash Player'ı, Adobe Acrobat'ı ve bilimum Adobe ürününü Windows Install Cleaner ürünü ile temizleyin.

  • Kurulum log dosyalarını C:\Program Files\Common Files\Adobe\Installers\ dizininden inceleyebilirsiniz. (Dosyalar .gz formatında sıkıştırılmıştır - Winrar ile açabilirsiniz)

Bu kaynakları da ayrıca inceleyebilirsiniz.


Adobe Suite Kurulum Sorunları (İngilizce)
Adobe - Illustrator Kurulum Sorunları (Resmi - İngilizce)
Adobe - Photoshop Kurulum Sorunları (Resmi - İngilizce)
Installing CS3 Web Premium (İngilizce)

21 Ekim 2007 Pazar

Yeni Nokia S60 Dokunmatik Arabirimi

Nokia symbian işletim sistemi için yeni dokunmatik arabirimini tanıttı. İşte tanıtım videosu.

Bu da Nokia N95 dokunmatik özellikleri hakkında bir video.

19 Ekim 2007 Cuma

Flash ile Hazırlanmış Güzel Bir Periyodik Cetvel

Online periyodik cetvel örneklerine sık sık rastlıyoruz. Ancak bu adreste görebileceğiniz tablo sözle anlatılamayacak kadar çok özelliği içinde barındırıyor, dosya küçük boyutlarda ve elementlere tıkladığınızda onun Wikipedia sayfasına erişebiliyoruz.

Onlarca renk işaretlemesi ile farklı özellikteki elementleri kolayca ayırt edebiliyoruz. Öğrenciler kadar öğretmenlerin de faydalanabileceğini düşündüğüm bir kaynak.

Hangi Veritabanına Bağlanmak İstersiniz?

Connection Strings.com pek çok popüler veritabanı için bağlantı söz dizimini (string) tek sayfadan erişebileceğiniz şekilde sunuyor.


Ayrıca çeşitli kullanım alanları için açıklamalar ve örnekler de mevcut. Aransa bulunmayacak tarzda bir yayın.

Microsoft İşletim Sistemlerini Hafifletiyor Hedef 2010

MicrosoftInformationWeek'in haberine göre, Microsoft'un saygın mühendislerinden Eric Traut yeni nesil işletim sistemlerinin daha hafif olacağını açıklamış.


Vista'nın ardından çıkacak işletim sisteminde bu yaklaşımı uygulamayı düşündüklerini ve bunun 2010 yılını bulacağını da eklemiş.


MinWin kerneli omurga olarak yeni nesil Windows 7 ve Windows Server sistemlerinin üzerine katmanlar ile "gerektiği yerde" ek özellikler ekleneceğini söyleyen Traut Windows'un çok şişkin olduğu yönünde eleştiriler olduğunu ve bunun haklı sayılabileceğini de belirtmiş.


Şu anki Windows sistemlerinin her sistemi desteklemek amacıyla fazla şişkin olduğu özellikle Linux kullanıcı tarafından kullanılan bir argüman.


Microsoft'tan daha önce Vista'nın son genel amaçlı işletim sistemi olacağı ve yeni işletim sistemlerinin modüler olmak zorunda olduğu şeklinde açıklamalar gelmişti.


Görünen o ki gitgide artan ve çeşitlenen kullanıcı ihtiyaçları ve eleştiriler Microsoft'u bile zorlamaya başlamış. Bashedilen bu yaklaşım hayata geçerse geriye dönük kod düzeltmeleri ve optimizasyonlarının da olacağı kesin. Her ne kadar Vista yeniden yazılmış bir işletim sistemi olarak kabul edilse de optimizasyon olduğunu söylemek güç.
Ve yine bu yaklaşım hayata geçerse Vista'da olduğunun aksine donanım yükseltmesi yerine daha eski donanımlarda bile yeni Windowsların çalışabilmesi söz konusu olabilecektir. Tabi bu donanım üreticilerini ne kadar mutlu eder bu da ayrı bir soru. Ancak bilgisayar kullanıcılarının bilinçlenmesi ile dayatmaların artık işe yaramayacağı gerçeğini kabul ettiğimizde Microsoft'un bu hamlesinin daha çok mecburiyet halini aldığını söyleyebiliriz.

18 Ekim 2007 Perşembe

Ubuntu 7.10 Gutsy Gibbon Çıktı

UbuntuDaha önce açıklandığı gibi Ubuntu Linux işletim sistemi Gutsy Gibbon kod adıyla 7.10 versiyonu bugün piyasaya sürüldü. Görselliği ön plana alan sürümün Ubuntu ve dolayısıyla Linux kullanımını yaygınlaştırması bekleniyor.

Compiz Fusion gibi bileşenler varsayılan ayar olarak ayarlanmış. Donanım kaldırmadığı takdirde klasik gösterime geçiliyor.

Değişiklikleri buradan görebilir, buradan da indirebilirsiniz.

Hayatında Linux kullanmamış her PC kullanıcısının denemesini tavsiye ederim. CD'yi indirdikten sonra yakmanız ve bu CD ile PC'nizi başlatmanız yeterli. Linux diye gözünüz korkmasın.

Aşağıda Gutsy Gibbon masaüstü efektlerini gösteren bir videoyu izlemeniz mümkün.


16 Ekim 2007 Salı

Netvibes Widgetları Artık Farklı Platformları Destekliyor

NetvibesArtık Netvibes widgetlarını iGoogle ve Windows Live gibi başlangıç sayfalarına ve Apple Dashboard, Vista Sidebar ve Opera'ya eklemek mümkün.


Yapmanız gereken Netvibes Ecosystem'inden istediğiniz widget'ı bulmak ve bunun sayfasından istediğiniz uygulama için linke tıklamak. Ardından o platform sizden onay istiyor ve netvibes widget'ını kullanmanız mümkün oluyor.


Netvibes bu hamlesi ile popülerliğini artıracak ama bir yerde kullanıcı kaybetmesi de söz konusu. Zira rakiplerine direkt içerik sağlamış oluyor. Bu olaydan en büyük faydayı diğer platform kullanıcıları yanında iGoogle ve Windows Live görecek gibi.

Youtube Filtreleme Sistemini Hayata Geçiriyor

Youtubeİçerik sağlayıcıları ile başı dertten kurtulmayan Youtube yeni bir hizmeti hayata sokuyor.


Bu hizmet ile videoların içeriği incelenebilecek ve telif hakkı sorunu olabilecek videoların önüne daha upload sırasında geçilmiş olacak.


Henüz beta aşamasında olan Video ID denilen bu özellik hakkında bilgi ve kayıt formuna buradan ulaşabilirsiniz.


Youtube daha önce çeşitli önlemler ile telif hakkı sorunlarının önüne geçmeyi amaçlamıştı. Bunlar arasında yasaklanan dosyaların hash kayıtlarının tutulması ve videolara 10 dakika limiti getirilmesi vardı.


Video ID ile tanımlanan videoları yayıncı isterse kaldırtabilecek, isterse ortak olarak yayın yapacak ve reklam gelirleri elde edebilecek.

Hatebook Hasımlara Sosyal Ağ

HatebookFacebook'ta tüm dostlarınızı buldunuz da düşmanlarınız ne olacak diye düşündünüz mü? Hatebook sizi bu dertten kurtarıyor. En azından artık kara kara düşünmenize gerek yok. Hatebook, Facebook'u bir hayli andıran hatta renk dışında neredeyse kopya diyebileceğimiz bir site. Küçük bir fark da Hatebook'a dostlarınızı değil düşmanlarınızı eklemeniz. En azından friends yerine enemies diye geçiyor. Kimi ekleyeceğiniz size kalmış.


Facebook ile dalga geçilen sitede neredeyse her şey absürd, en azından Facebook'la karşılaştırdığımızda.


Facebook'taki profil değişikliklerine gossip (dedikodu, mesajlara junk mail, diye uzayıp giden bir zıtlık mevcut.


İlgi alanlarına sevdiğiniz değil sevmediğiniz hatta nefret ettiğiniz şeyleri yazabiliyorsunuz.


Bir diğer özellik ise posta kodu ile Google haritası üzerinde gösterilmeniz (Türkiye için çalışmıyor) Böylece civardaki düşmanlarınızı görebiliyorsunuz. Haritada gösterilmesi için de flash avatarınızı hazırlayabiliyorsunuz. Bunun adı da hatebuddy.


Adres bilginizi girmeniz zorunlu ama tepede bir uyarı ile düşmanlarınızdan saklanmak için yanlış adres girmeniz öğütlenmiş.


Relationship status bilgisi olarak loser, sucker, player gibi tanımlamalar yapabildiğiniz gibi, iş tanımına umutsuz ev kadını, böcü, Paris Hilton ve prenses gibi şeyler seçebiliyorsunuz.


Sitenin bir diğer yanı ise sürekli Facebook ve yaratıcısı Mark Zuckerberg'e taş atılıyor olması. Facebook'un pek çok özelliği ile dalga geçildiği gibi burası daha iyi havası da estiriliyor. Bush, Cheney ve türevi politikacılar da nasibini alıyor. Örneğin sitede Sarkozy nickli bir üye Chirac'ı nefret fotoğrafları arasına eklemiş bile.


Hatebook Türkiye'de yaygınlaşırsa kapattırmak için sıraya girecekler olacağına şüphem yok.

15 Ekim 2007 Pazartesi

MP3 Etiketleri

Mp3 EtiketPortatif cihazların yaygınlaşması MP3 gibi ses dosyalarındaki artışı da yanında getiriyor. Tag denilen etiketler ise bu cihazlarda parçalar hakkında bilgi almak için önemli hale geliyor. Yanlış veya eksik yazılmış etiketler bazı oynatıcılarda şarkıların farklı sıralarda veya hatalı gösterilmesine neden oluyor.


Yeni şarkılar genellikle düzgün etiketler ile gelse de eski MP3 kolleksiyonumuz için tag düzenlemeyi kendimiz yapmak zorunda kalıyoruz. Her ne kadar bu iş için online servisler de bulunsa da bazı şarkılar için bu tür bilgileri bulamayabiliyoruz.


Şahsen mp3 taglarında en çok düzgün artist ve title bilgilerini arıyorum. Sanırım pek çok kişi için bu yeterli. Ama medya kütüphanesi uygulamalarının yaygınlaşması ile track# (şarkının albümdeki sıra no'su), album, year, genre gibi bilgileri de güncellemek faydalı hale geliyor. Bu bilgileri girersek şarkıları çok çeşitli biçimlerde sıralayıp, dinleyebiliyoruz. Ayrıca kısmen yeni yaygınlaşan album art ile grup, şarkıcı, albüm kapağı gibi resim dosyalarını mp3'lere eklemek ve şarkı çaldığında veya medya kütüphanesinde bunları görmek de hoş oluyor. Bu bir nevi görsel yardımcı işlevi görmekte. Bir de yeni yaygınlaşan lyric denilen şarkı sözleri var.


Bu kadar tag öğesi ve şarkı ile tek tek uğraşmak çoğu zaman yorucu ve gözümüzde büyütebildiğimiz bir iş. Bu amaçla üretilmiş tag editörleri mevcut.


Bu programlar tüm MP3 kolleksiyonunuzu bir pencerede, taglar tablo sütunlarında gözükecek şekilde listeliyor. Burada tek tek düzenlemek mümkün olduğu gibi toplu düzenlemeler de mümkün oluyor..


Temel olarak anlatmam gerekirse bu programların yapabildikleri şunlar:



  • Aynı şarkıcının şarkılarını seçip artist alanını, şarkıcı resmini veya grup logosunu,

  • Aynı albümdeki şarkıları seçip albüm adını ve albüm yılını,

  • Tüm dosyaları seçip dosya isimlerini etiketlere göre sizin belirlediğiniz bir biçimde (örneğin "şarkıcı adı - şarkı adı.mp3" veya "şarkıcı adı - şarkı sıra no - şarkı adı.mp3" gibi)

  • Hiç etiket bilgisi olmayan şarkılar için etiket bilgilerini şarkının dosya adından alacak şekilde (örneğin "Teoman - Kardelen.mp3" isimli şarkı için "title: Kardelen, artist: Teoman" gibi)

  • ID3 V1 formatında ve ID3 V2 formatında eksik olan bilgileri birbirinden alarak

  • Eksik şarkı bilgilerini internet'te bu tür servis veren sitelerden alarak

tek adımda değiştirebilirsiniz.


Bu iş için çok çeşitli yazılım olmasına rağmen benim tercihim pek çok işlevi içinde barındıranlar oluyor. Zira neye ihtiyacınız olacağını önceden kestirmek mümkün olmayabiliyor.


Bu nedenle benim tavsiyem Mp3Tag ve Mp3 Book Helper isimli programlar. İkisi de ücretsiz olan bu programlar neredeyse her özelliği bünyelerinde barındırıyor. Ama isterseniz tag editor denilen programlar arasında kendi araştırmanızı da yapabilirsiniz.


Ayrıca Media Monkey daha çok kütüphane uygulaması olsa da tag düzenlemeye de izin veriyor.

14 Ekim 2007 Pazar

Ultra Minik Uygulamalar

Hiç kullanmayacağınız özelliklerle donatılmış komplike programlar yerine küçük, sistemi yormayan ve genellikle ücretsiz olan uygulamaları tercih ediyorsanız Cybernotes ve TinyApps siteleri sizi epey meşgul edecektir. Bu programların büyük bölümünün bir diğer avantajı da USB bellekler ile her gittiğiniz yere yanınızda götürebilmeniz.


PortableApps sitesinden küçük olmasa da taşınabilir çok çeşitli yazılım elde etmek mümkün.

Daha İyi Fotoğraflar Çekmek İçin İpuçları

Bu sayfada kısa başlıklar halinde daha iyi fotoğraflar çekmek için çeşitli ipuçları veriliyor. Çekim tekniklerinden, kompozisyona pek çok konuda ayrıntıya girmeden kısa ve öz biçimde bilgiler verilmiş. Kitabını okumam ama iyi fotoğraf çekmek istiyorum diyenler için birebir.

10 Ekim 2007 Çarşamba

Winamp 10 yaşına Bento İle Giriyor

Eskiden alternatifi dahi olmayan, 2.x serisi ile neredeyse herkesin kullandığı, daha sonra AOL tarafından satın alınan ve 3.x serisi ile büyük hayal kırıklığı yarattıktan sonra 2+3 özelliklerini birlikte barındırdığı lanse edilerek 5 adında yeni nesli piyasaya sürülen Winamp artık 10 yaşında.


10. yaşında Bento adı verilen yeni arabirimi de kullanıma sunan Winamp yeni özellikler eklemeye devam ediyor.


Bento Ekran Görüntüsü


Yukarıda bir ekran görüntüsünü gördüğünüz Bento arabirimi tek pencere arabirimi mantığı ile çalışıyor. Yani klasik veya modern arayüzler gibi Playlist, Equalizer, Media Library pencerelerini sürükleyip istediğimiz yere yerleştiremiyoruz.


Big Bento ve Bento olarak gelen yeni arayüzde ince uzun bir pencerede oynatıcı düğmeleri, dosya bilgileri ve playlist bulunuyor.
İstenirse medya kütüphanesi, video ve tarayıcı özellikleri bu ince pencerenin altında ama yine bütünleşik bir biçimde açılıyor. Big Bento ile Bento'nun arasındaki fark düğme, yazı gibi pencere içindeki öğelerin boyutları. Yukarıda gördüğünüz normal Bento.


Yine Modern arayüzlerde olduğu gibi renk temaları uygulamak mümkün.


Bunun yanında çalınmaya başlayan dosyaların isimlerini bir kutu içerisinde haber veren bir özellik de eklenmiş. Bu daha önce bir eklenti ile kullanılabiliyordu. Bir süre önce eklenen album art özelliği Bento'da dosya bilgileri penceresinde otomatik olarak gösteriliyor.


Tüm değişikliklerin listesini buradan okumanız mümkün.


Programı resmi sitesi olan www.winamp.com veya bu adresten indirebilirsiniz.

Excel 2007 Çarpım Hatası İçin Hotfix

Bundan yaklaşık iki hafta önce Excel 2007'de sonucu 65.535'e yaklaşan hesaplamalarda Excel'in sonucu 100.000 olarak hesapladığı şeklindeki bug ortaya çıkmıştı.


Örnek olarak 77,1 x 850 = 100.000 ediyordu. (Gerçekte tam olarak 65.535).


Sorunun açıklamasını buradan okuyabilirsiniz.


Eski Excel versiyonlarında bu sorun yok.


Neyse ki kb943075 koduyla sunulan yama ile bu sorun aşılmışa benziyor. http://support.microsoft.com/default.aspx/kb/943075/ adresinden indirip kuracağınız yama ile bu sorunu aşabilirsiniz.

Adsense'den Video Reklamlar

YoutubeGoogleGeldi, gelecek, geliyor derken Youtube videolarını artık reklam olarak eklemek mümkün.

Şimdilik sadece ABD temelli ve İngilizce yayın yapan sitelerin gösterebildiği reklamlar özelleştirilebilir video oynatıcılarıyla birlikte de kullanılabiliyor.

Adsense reklamlarını kullanan yayıncılar, video için gömülü kodu oluşturduktan sonra sitelerine ekliyor ve reklam videolarını sitelerinde gösterebiliyorlar.

Gösterilecek videolar üç kaynaktan gelebiliyor. Biri doğrudan içerik sağlayıcıyı belirleyerek, bir diğeri içerik türünü belirleyerek sonuncusu ise reklam gösterilecek sayfa içeriği tarandıktan sonra otomatik belirlenen videolar.

Ziyaretçileri sıkmaması için videoların değişerek yayınlandığı belirtiliyor.

Konu hakkına ayrıntılı bilgiyi Inside AdSense Blogundan görebilirsiniz.

7 Ekim 2007 Pazar

IE7 Yüklemesi İçin Artık WGA Denetimi Yok

Internet Explorer 7Önce sadece Vista'da olacak denilen, sonra Windows XP ve 2003'te de çalışacak şekilde çıkarılan web tarayıcısı Internet Explorer 7 şimdi de Windows Orjinal Yazılım denetimi gerektirmeden yayınlanmaya başlandı.


IE6'dan uzun süre sonra çıkan ve piyasanın tek hakimliğinden Firefox'a rakip durumuna düşen IE7 artık orjinal olup olmadığına bakmadan korsan Windows sistemlerine de kurulabilecek.


Microsoft bu uygulamayı başlattığında yasal kullanıcılar için bir ödül olarak lanse etmişti. Ayrıca bu sistemin çok güvenli olduğu ve korsan ile mücadelede önemli bir adım olduğu da belirtiliyordu. Ancak IE7 çıktıktan bir kaç gün sonra WGA denetiminin kırıldığı çeşitli sitelerde yayınlanmıştı.


Yeni açıklamada bunun kullanıcılar için en iyisi olduğu belirtiliyor. Güvenlik özelliklerinden herkesin yararlanmasını istediklerini belirtmişler.


IE7 eksiklerine rağmen pek çok yeniliği barındırıyor. En çok göze batan sekme ile tek pencerede bir çok sayfanın açılması olsa da, saydam PNG ve ClearType desteği ile yeni özellikleri bünyesine eklemiş oldu. Ayrıca güvenlik için phishing filtresi gibi bazı araçlar da eklendi. ActiveX denetimleri için de bazı sınırlamalar getirildi.


Microsoft tarayıcı pazarını toptan bırakmak istemiyor olmalı ki bu olanağı herkese tanıyor. Çok yakın zamanda IE6 kullananların tamamının IE7 kullandığınız görebiliriz. Bir diğer yanı ise Microsoft'un IE'deki açıklar nedeniyle çok eleştirilmesi.
IE8 çalışmalarının başladığı da söyleniyor. Bu durumda zaten IE7 üzerinde ısrar etmenin bir anlamı olmayacak.


Son olarak, IE7 kurduysanız veya kuracaksanız ayrıntılarını bu yazıda tanıttığım eklentiyi kurmanızı tavsiye ediyorum.

6 Ekim 2007 Cumartesi

Açılır AddThis Menüsü

Site, blog veya mesajlarımızı çeşitli sosyal veya kişisel paylaşım siteslerine ekleyebiliyoruz. Örneğin bu mesajın altında gördüğünüz bookmark düğmesini kullanarak bu mesajı çeşitli şekillerde kaydedebilir, paylaşabilirsiniz.


Addthis.com bu tür siteleri paylaşım sitelerine ekleme işini tek bir çatıda topluyor. Böylece bu hizmeti veren onlarca site için tek tek uğraşmadan düğmelendirme şansımız oluyor.

Addthis'in en çok hoşuma giden özelliği açılır menü ile bu düğmelerin başka sayfayı ziyaret etmeden eklenebilmesi.


Wordpress için bunu plugin eklentisi ile yapmak mümkün. Bu adresten indireceğiniz küçük bir dosya ve uygulayacağınız talimatlar ile bunu gerçekleştirebilirsiniz.


Yeni Blogger'da da kullanmanız mümkün.


AddThis Dropdown Widget


Bunun için



  • Blogger'da Şablon menüsüne girin

  • HTML'yi düzenleyi seçin

  • Widget Şablonlarını genişlet seçeneğini işaretleyin

  • Kod bölümünde <div class='post-footer'> etiketini bulun. (Bu her mesajın altında gözüken katmanın etiketi)

  • <div class='post-footer'> ile </div> arasındaki bölüme aşağıdaki kodu yapıştırın
    <script type="text/javascript">
    addthis_url = '<data:post.url/>';
    addthis_title = '<data:post.title/>';
    addthis_pub = 'kullaniciadiniz';
    </script><script type="text/javascript" src="http://s7.addthis.com/js/addthis_widget.php?v=12"></script>

    Not: kullaniciadiniz yazan yere addthis.com kullanıcı adınızı yazabilirsiniz. Ancak gördüğüm kadarıyla bunu yazmadan da çalışıyor.

    Not: Bu kodu belirttiğim yer içinde istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz ama bu bölümde tarih, etiket vs gibi başka şeyler de olduğu için yapıştıracağınız yere göre düğmenin gösterim yeri değişecektir.

  • Ardından ŞABLONU KAYDET düğmesine basın ve düğme mesajlarınızın altında gözükmeye başlasın.

Şablon üzerinde değişiklik yapmadan önce yedeklemenin önemli olduğunu da belirtmeliyim. Bir şablon içeriğini kopyalayıp bir metin dosyası içine kaydederek bu işi halledebilirsiniz.

5 Ekim 2007 Cuma

iGoogle Google Desktop Widgetlarına Kapılarını Açtı

GoogleGoogle'ın özelleştirilebilir başlangıç sayfası iGoogle artık Google Desktop widgetlarını da gösterecek. Google Desktop 5.5 Beta ile gelen özellilk sayesinde bilgisayarında Google Desktop yüklü kullanıcılar hiç bir ekstra kuruluma gerek kalmadan, kurulu olmayanlar ise sadece bu widgetı gösterecek bir Google Desktop versiyonu ile kullanabilecek.

iGoogle kısıtlı ve çok geniş işlevi olmayan bir widget kütüphanesine sahipti. Google Desktop widgetları ise daha geniş bir yelpazeye sahip. Bunun yanında bilgisayarda çalışmasının avantajı ile web sayfalarının erişimi olamayacağı bilgisayar özelliklerine de web sayfası içinden ulaşmak mümkün olacak. Örneğin bilgisayarınızın ses seviyesi, wireless durumu, müzik oynatıcısı gibi özellikler iGoogle sayfasından elinizin altında bulunacak.

Bunun için yapmanız gereken Widget Dizinini ziyaret etmek ve istediğiniz widget altındaki Add This düğmesine tıklamak.

İsterseniz Google Desktop'u da indirebilirsiniz. Yok indirmek istemiyorsanız widgetı ekledikten sonra kısıtlı Google Desktop versiyonunu da kurabilirsiniz.

İki ürünün birleşmesi iki ürün adına da güzel bir gelişme. Google'ın neden büyük olduğunu açıklamak için de yeni bir örnek.

2 Ekim 2007 Salı

Web, Sosyal Ağ ve Gizlilik Üzerine

GizlilikWeb'de gizlilik, son zamanların ciddi endişelere neden olan konusu. Bunu çevremizden çok duymuyoruz. Genellikle eğlendiğimiz özellikler üzerine konuşuyoruz ama yurt dışında bu konuda endişe verici raporlar yayınlanıyor.

MySpace, Facebook gibi Sosyal Ağ sitelerinin yaygınlaşması ve buradaki bazı uygulamalar bu konulardaki soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.


Şirketler webi bir an önce olabildiğince sosyalleştirip kullanıcı kitlelerini büyütmek istiyor. Kullanıcıları sadece reklam gelirleri için değil, gittikçe değer kazanan ilgi alanı, kişisel bilgi ve kullanım istatistikleri gibi veriler için bünyelerine katmak istemeleri olayın bir diğer boyutu.


Konuyu korku ve paranoya düzeyine vardırmayacağım. Ama en azından belli başlı noktalara dikkat etmenin ciddi anlamda önemli olduğuna inanıyorum.


Öncelikle gizlilik nedir ne değildir diye düşünmek gerekiyor sanırım. Ünüyle para kazanan bir insan yüzünün, işlerinin, tanıtımlarının kamuoyu önünde bol bol gösterilmesinden hoşlanır. Ama cep telefonu numarasının, hoşuna gitmeyen bir fotoğrafının, hakkında kötü veya yalan haberlerin yayılmasını asla istemez. Bir yazar için yazılarının büyük bir okuyucu kitlesi tarafından okunması mutluluk verici bir durum iken günlüğünün yayınlanması sinir bozucu olabilir. Veya bir iş görüşmesine yataktan yeni kalkmış gibi gitmek pek olumlu sonuçlanmaz.

Günümüz web ortamı sadece bize özel kalmasını istediğimiz bilgilerin kolayca yayılmasına imkan tanıyor. Yasalara aykırı olsa dahi bazı bilgiler bir süreliğine veya temelli internet'e yayılabiliyor ve bu durum insanı ömür boyu takip edecek bir kabusa kadar gidebiliyor. Bu tür olaylar yüzünden Türkiye'de de cinayete varan olayların olduğu bilinmekte.


Webde gizliliğin iki temel boyutu var. Biri kişilere diğeri ise hizmet sağlayanlara ve kurumlara karşı gizlilik. Ben bu yazıda gerçek kişilere yönelik problem yaratabilecek konulara değineceğim. Ama diğerinin de ciddi sorunlar barındırdığını söylemem lazım.


Şahıslara karşı gizlilik problemleri ilk olarak anlık mesajlaşma programları ile başladı. Görmeden, tanınmayan kişiler ile şipşak kurulan iletişimler bazen bilgi hırsızlığı bazen çok daha büyük olaylar ile sonlandı.
Ardından Web 2.0'ın önemli unsurlarından biri olan social networking denilen sosyal ağ uygulamalarıyla gizlilik problemleri artmaya başladı.
Bu siteler insanların web ortamında sosyalleşmelerine ve kendilerini ifade etmelerini sağlayan siteler olduğundan kişisel bilgilerin bol bol bulunduğu bir profil oluşturmak bir gereksinim oldu. Eskiden webde tanımadığınız bir kişinin fotoğrafını görmek, okuduğu okul, ilgil alanları, siyasi görüşü, dini inancı hakkında bilgi almak uzun süreli diyaloglar gerektirirken artık insanlar bu tarz bilgileri kimse sormadan kendileri veriyor.

Bu konuda yapılan eleştirilerin bazıları insanların kişisel bilgilerini saçmak için olağanüstü çaba sarf ettiği yönünde. Öyle ki kendini kaptıranlar normalde kimseyle paylaşmayacağı bilgileri profiline ekleyip milyonlar ile paylaşabiliyor. Gerekli gereksiz küçük ayrıntılar bile profillerin içine giriyor. Burada insanlar vatandaşlık numaralarından, ev adreslerine kadar normalde erişilmesi son derece güç bilgilerden bahsediyorum. Yaptıklarından da öte ilginç olmak adına yapmadıklarını, belki o an için hoş gelen ama sonra pişman olacağı şeyleri de profillerine ekleyenler, videosunu çekip yayınlayanlar olabiliyor.


Bazı iyi niyetli insanlar herkesin kendi gibi iyi niyetli olduğunu sanabiliyor ancak her ne kadar görünüşte Internet'te sahte kimlik ile dolaşan sayısı azalsa da bu tür sitelerdeki profillerin azımsanamayacak bir kısmının tamamen veya kısmen yanlış bilgilerden oluştuğu düşünülüyor. MySpace'den 30.000'e yakın pedofilin uzaklaştırıldığı, bunu önlemek için özel filtre geliştirildiği haberleri geliyor. Her ne kadar küçük yaştakilerin bu tür sitelere üye olmasının bile yasak olduğu söylense de gençlerin bir şekilde üye olduğunu tahmin etmek güç değil.


Aileler çocukları için önlem alınmasını istiyor ancak bu tür siteler kendileri ne kadar uğraşsa da çözümün ailelerde olduğunu söyleyerek topu ellerinden atıyor.


İşe alacağı kişileri Facebook profillerinden seçen işverenler olduğunu bizzat insan kaynakları uzmanları söylüyor. İşe alınmanızda yıllarca uğraştığınız eğitim veya yazmak için saatler harcadığınız CV yerine sizi ifade etmeyen kötü bir resminiz daha önemli rol oynayabiliyor.


Buralarda yayınlanan fotoğraflar, yazılar ve bunun gibi materyaller yüzünden işten kovulanlar, okuldan atılanlar, çevresiyle tartışmalar yaşayanlar diye liste uzayıp gidiyor.


Adres, telefon ve resim gibi bilgiler bir araya geldiğinde başınıza olmadık durumların gelebileceği de bir başka gerçek.


Arama ve profil gösteriminde gizliliği ön planda tutan Facebook bu sayede kullanıcı kitlesini artırıyor. Bu da insanların gizlilikten toptan vazgeçmediğinin bir kanıtı. Öte yandan Facebook pek çok güvenlik zaafına da sahip. Bunun başında çok daha tehlikeli bir unsur olan 3. partilerin ürettiği application denilen ek özellikleri kullanmak geliyor. Bu uygulamaları kullanmak için kişisel bilgilerinizi bu servisi sağlayan ve Facebook ile alakası olmayan kişilere açmanız gerekiyor.


Bunun dışında örneğin yakın zamanda açılan ve profillerin RSS beslemesi ile üye olan olmayan herkesin görebileceği bir biçimde sunulmasını sağlayan hizmet Facebook kullanıcılarının büyük tepkisini çekti. Ardından özür dilenerek bu servis kapatıldı.


Çok büyük bir diğer gizlilik açığı ise kullanıcı aramalarında bulunuyor. Başkalarının sizi bulması için aramaları herkese açmak mantıklı bir seçenek gibi duruyor. Ama bunu yaptığınızda aramalarda sizinle aynı networkdeki kişilerin kişisel bilgilerinizi dahi öğrenebileceğini veya bu şekilde aramalar yaparak sizi bulabileceğini biliyor muydunuz? Örneğin, bu yazıyı yazarken Advanced Search aracı ile yaptığım gelişi güzel aramaya göre, Facebook Turkey ağında, 2006 yılında üniversiteden mezun olmuş ve bekar olan 469 üyeye ulaştım.
Bunların çoğu aramalarda profil resimlerini gizleme özelliğini kullanmamış.
Bulduğum bu kişiler profillerine sadece arkadaş erişimi özelliği vermediği için benim gibi onlar da Türkiye ağına üye olduğu için tüm profillerini görüntüleyebildim. Profiline başka resimler ekleyen üyelerin bu resimlerine de bakabildim.


Zaten Facebook bunun farkında ve bir network'e üye olurken uyarı yapıyor ve gizlilik özelliğini değiştirmezseniz o networkteki kişilerin profilinizi görebileceğini belirtiyor. Her canınız isteyenin profilini görmeyin diye 60 günden daha kısa sürede bölgesel networkünüzü değiştirmenize izin yok. Ama tabi bu sizin bir sürü hesap açmanızı ve her hesabı farklı networke üye yapmanızı engellemiyor.


Bir ipucu: eğer aramada resim gösterme özelliğini kapar ve profilimi sadece arkadaşlarım görsün seçeneğini işaretlerseniz, istediğiniz bir resminizi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Arkadaşlarınızın arkadaş listesinde bile fotoğrafınız gözükmez.


Tabi bu özellikleri kapatmak bu tür hizmetlerin bazı güzel yanlarından da vazgeçmek anlamına gelmiyor değil.
Zaten herşeyden en önemlisi tüm tercihlerin sizin kararınıza göre yapılması.


Peki neler yapılmalı?



  • Çözümün ilk adımı bu tür sitelerdeki hareketlerinize iki kez özen göstermeniz.

  • Başkası yaptığı için kendinizi bir şey yapmak zorunda hissetmemelisiniz. Başkasının yapması o işin doğru olduğu anlamına gelmiyor.

  • Özellikle hassas bilgilerinizi asla tür sitelerde yayınlamayın.

  • Sadece arkadaşlarınızla paylaşmak istediğiniz bir şeyi sadece arkadaşlarınızla paylaştığınıza emin olun.

  • Tanımadığınız kişilerin olabileceği gruplara ve networklere üye olurken dikkat edin. Eğer böyle bir networke üye olursanız, belki de profilinizi sadece arkadaşlarınıza göstermenin zamanı gelmiştir.

  • Gizlilik (privacy) ayarlarına mutlaka ama mutlaka inceleyip size uyan şekilde ayarlayın. Kapatmak isteyebileceğiniz bir çok ayar olabilir.

  • Kesinlikle ama kesinlikle vesikalık gibi kullanılabilecek bir fotoğrafınızı yayınlamayın, arkadaşlarınıza bile dağıtmayın. Fotoğrafınız başka işler için kullanılabilecek bir fotoğraf olmasın.

  • Eğer webde yayınlamalarını istemiyorsanız fotoğraf çekilirken bunu arkadaşlarınıza belirtin.

  • Tanımadığınız biri istemediğiniz halde sizinle ilgili bir yayın yaptıysa bunu site yetkililerine bildirin. Size yardımcı olacaktır.

  • Çocuklarınızı bu tür sitelerden uzak tutmak istiyorsanız, filtre programları kullanın.

Güvenlik ayarlarının ayrıntılı açıklamalarını, ayarlarda yapmanız gereken tavsiyeleri güvenlik ve kişisel gizlilik konularında çalışmalar yapan Sophos şirketinin sitesinden bulabilirsiniz. Bu sitede Facebook'ta gizlilik hakkında geniş bilgiler verilmiş.

1 Ekim 2007 Pazartesi

Delicious Kullanarak Dinamik Link Listeleri Yapmak

Blog veya web sitenizde belli aralıklarla güncellediğiniz link listeleri kullanıyorsanız bu ipucu işinizi bir hayli kolaylaştırabilir. Bu işlem için Delicious'tan faydalanacağım.
Delicious bir online bookmark sitesi. Bu tür siteler hakkında bilgi almak istiyorsanız daha önce yazdığım
bu yazıyı inceleyebilirsiniz.

Ben ileride genişletmeyi düşündüğüm ve
bu sayfada listelediğim online oyunlar için örnek bir anlatım yapacağım.

Öncelikle yapmanız gereken
Delicious üzerinde bir hesap açmak. Üyelik ücretsiz. (Delicious bir Yahoo hizmeti

Ardından;
http://del.icio.us/post/ adresinden istediğiniz siteleri delicious'unuza ekleyin.

Ardından küçük ayrıntıları girmelisiniz. URL önceki formda eklediğiniz adres. Description URL'nin başlığı olarak gözükecek yazı. Bunu girmek zorundasınız. Notes kısmında link hakkında bazı bilgileri girmeniz mümkün. Tag ise linki ayırt etmenizi sağlayacağınız etiketler.

Burada en önemli nokta, tag için kullanacağınız sözcükler. Eğer "oyun" gibi çok genel bir tag girerseniz ileride ekleyeceğiniz oyun taglı tüm linkler bu listenizde gözükecek. Halbuki siz oyun tagı ile gerekirse Halo, Bioshock gibi video oyunlarını da delicious'unuza ekleyebilirsiniz.

Bu nedenle ben onlineoyun tagı kullanıyorum. (Birleşik olmasının nedeni Delicious'un iki sözcükten oluşan taglara izin vermemesi) Bu tag kullandığım tüm siteler o listemde gözükmesi benim için uygun.
Ardından isterseniz taglar arasında boşluk bırakarak oyun online web flash gibi tagler de ekleyebilirsiniz. Önemli olan en az bir tane özel tag olması.

Bu şekilde linkleri ekleyerek listenizi oluşturun. Şimdi sitenize nasıl ekleyeceğimiz kısmına gelelim.


İki yöntem var. Biri Delicious'un Linkrolls özelliği diğeri ise RSS ile ekleme. RSS ile ilgili olan yazıyı daha altta yayınlacağım. O biraz daha gelişmiş bir yöntem ve daha farklı alanlarda da kullanılabilir. İlk olarak anlatacağım daha hızlı sonuç verecektir.

Bunun için Delicious'ta sol üst köşedeki Settings linkinde açılan sayfada, en sağda Link Rolls linkine tıklıyoruz.
Burada listemizin görünüm ayarlarını yapabiliyoruz. Güncelleme yaptıkça sağdaki ön izlemede değişiklikleri görebilirsiniz.

  • Show ____ items gösterilecek link sayısını belirler. Büyük bir rakam yazarsak ileride listemiz uzasa bile tüm linklerimiz gözükür. Ama eğer çok uzarsa bu kez sayfada taşmalar yaratabilir.
  • Title kutusuna bir başlık yazalım. Mesela ben Online Oyun yazıyorum.
  • Show tags kutusunu işaretlersek onlineoyun gibi etiketler linklerin yanında gözükecek. Ben bunu kapatıyorum.
  • Show notes kutusunu işaretlersek yazdığımı açıklama linkin altında gözükecek. Ben bunu açıyorum. Daha dar alanda daha çok link göstermek isterseniz bunu kapatabilirsiniz.
  • Icon başlığın yanında gözükecek. İstediğiniz birini seçin veya none ile kapatın.
  • Bullets linklerin başında gözükecek. Ben açıklamaları biraz daha ayrı göstermek için bunu kullanıyorum. İsterseniz bunu da none ile kapatın.
  • Sort chronologically/alphabetically tarih veya alfabetik sıralamayı belirler. Benim listemde tarih önemli olmadığı için alfabetik seçiyorum.
  • Only these tags BURASI ÇOK ÖNEMLİ, Sadece gözükmesini istediğim etiketi yazıyorum. Benim örneğimde onlineoyun. Bunu biraz yazmaya başlayınca öneri olarak listede geliyor. Bunu seçiyorum. Bunu seçmezseniz tüm linkleriniz gözükür.
  • Alttaki diğer iki kutu ise delicious kullanıcı adınızın ve network davetiye linkinizin gösterilip gösterilmemesini ayarlıyor. Ben bunları kapatıyorum.

Sonra yukarıdaki kodu kopyalayıp HTML kodu olarak listenin gözükmesini istediğim yere yapıştırıyorum.
Ve işte sonuç aşağıda.



Delicious RSS hizmeti veriyor. RSS'in ne olduğu hakkında yazdığım bu yazıdan temel bir bilgi alabilirsiniz. Ama bu konuda ayrıntılı bilgiye ihtiyacınız olmayacak. Listenizin RSS adresi http://del.icio.us/rss/leventdal/onlineoyun gibidir. Yani http://del.icio.us/rss/kullanıcıAdı/özelTagınız şeklinde.


RSS olarak siteye eklemek için bir RSS reader'a ihtiyacımız var. Eğer web yazılımınızda bir RSS reader script var ise ister mesajlara ister sayfanızın belirli bölümlerine listenizi ekleyebilirsiniz.

Bilmiyorum veya reader yok diyorsanız harici bir RSS reader kullanacağız.

Ben WidgetBox'un sunduğu basit ama özelleştirilebilir bir RSS reader kullanacağım. Daha özel ve işlevsel RSS readerlar kullanmanız da mümkün.

http://www.widgetbox.com/widget/rss adresinden ayarları aşağıdaki gibi yapın.

Burada,

  • Name: Widget Adı.
  • Width: Genişlik
  • Height: Yükseklik (eğer çok kısa yaparsanız kaydırma çubuğu çıkar)
  • Feed URL: Delicious RSS adresinizi yazacağınız bölüm
  • Title: Linklerin üst kısmında gözükecek başlık
  • Max Items: Gözükecek maksimum link
  • Link Color: Linklerin gözükmesini istediğiniz renk
    anlamına gelir.

Tüm ayarları yaptıktan sonra "Get Widget" düğmesine basın.

Karşınıza gelen pencerede bazı blog yazılımlarını göreceksiniz. Eğer bunlardan birini seçerseniz mesaja değil sayfa bileşeni olarak eklemeniz mümkün. Örneğin sayfanızın kenarındaki sütunlardan birine ekleyebilirsiniz.

Yok mesaja ekleyeceğim diyorsanız, "Get Widget Code"a tıklayın. Karşınıza çıkan kodu sayfanızın kod bölümüne yapıştırın.

Bu şekilde sadece Delicious üzerindeki linklerinizi güncelleyerek listenizi yenileyebilirsiniz. Ayrıca listeniz RSS formatında olduğu için pek çok farklı yerde de kullanmanız mümkün.
RSS listesinde çok daha kapsamlı işlem yapmak için
Yahoo Pipes veya FeedXI gibi bir feed işleyici kullanabilirsiniz. (Alfabetik sıralama, bir çok RSS'i birleştirme vb.)

Mouse Scroll İle Üretkenliğinizi Artırın

Fare Kaydırma TekeriFarenizi kullanırken scroll wheel denilen kaydırma tekerini sadece sayfaları gezinirken kullanıyorsanız diğer pek çok özelliğinden faydalanmıyor olabilirsiniz.
Öncelikle bilmeyenler için belirteyim, çoğu farede scroll tekerleğini çevirmek yerine üstüne bastığımız zaman düğme işlevi görür. Bu yazıda buna scroll düğmesi olarak değineceğim.

"Altı üstü fare sürücüye ne gerek var" demeden beraberinde gelen fare sürücüsünü kurmanızda fayda var. Böylece ekstra özellikleri kullanabilir veya özelleştirebilirsiniz. Özellikle scroll düğmesine atanacak işlevleri buradan değiştirebilirsiniz. Kaybettiyseniz üretici firmanın internet sitesinde bulma ihtimaliniz yüksek.

Ve mouse scrollu ile yapabilecekleriniz:

  • CTRL + Scroll:
    Çoğu durumda bir sayfa içeriğini yakınlaştırmak veya uzaklaştırmak için kullanılır. Örneğin Word, Excel, Paint Shop.
    Web tarayıcılarında font boyutunu büyültmek ve küçültmek için kullanılır.

  • PAN:
    Scroll düğmesine bastıktan sonra pan özelliği ile dökümanı sanki o basılan noktadan sağa sola çekiyor gibi dolaşabilirsiniz.

  • AUTO-SCROLL:
    Scroll düğmesine bastığınız yerde dört yönlü bir ok düğmesi çıkar. O noktaya göre fareyi ne tarafa çekerseniz, sayfa da oraya doğru kaydırılır. Fare imlecini bu 4'lü oktan ne kadar uzağa çekerseniz bu işlem de o kadar hızlı yapılır. Söylece sürekli teker çevirmek zorunda kalmazsınız.

  • Sayfaları Yeni Pencere/Sekmede açmak:
    Pek çok web tarayıcıda bir linke scroll düğmesi ile basarsanız bunu yeni bir pencerede veya sekmede açar.

  • Açılır Menülerde Seçim:
    Webde veya bir programda bulunan açılır menülerde fareyi bu listenin üzerine getirdikten sonra tekeri kaydırarak listede farklı elemanları seçebilirsiniz.

  • Kaydırma Düğmeleri
    Ses denetimindeki gibi kaydırma düğmelerinde de tekerinizle ayar yapabilirsiniz.

Çift kaydırma tekeri olan fareler genellikle ikinci tekeri yatay kaydırma için kullanır ancak fare sürücüsünün yazılımından buna da farklı özellikler vermek mümkün olabilir. Örneğin zoom, web tarayıcılarında ileri/geri gibi fonksiyonlar.

Ayrıca her yazılım fare tekerine kendine özgü özellikler katabilir. Bunları deneyerek öğrenebilirsiniz. Denemeleriniz sırasında, SHIFT, CTRL ve ALT tuşları ile de farklı kombinasyonları denemenizde yarar var. Örneğin Google Earth her kombinasyon ile farklı bir işlev sunmakta.

FeedXI: Feedburner ve Ötesi

FeedXIFeedXI RSS gibi beslemeleri işlemek ve sunmak için bir hizmet. Feedburner'ı andırıyor.  Ancak Feedburner'dan pek çok artıları var. Bunlardan belki de en önemlisi birden çok beslemeyi hatta başka pek çok veriyi birleştirerek sunabilmesi. FeedXI'a geçmeden önce isterseniz Feedburner ile ilgili bu yazımı, RSS birleştirmek için kullanabileceğiniz Yahoo Pipes ile ilgili bu yazımı okuyabilirsiniz.


FeedXI bir yerde Feedburner ile Yahoo Pipes'ın bazı temel özelliklerini birleştiriyor. Sunduğu işlevler şunlar:



  • Besleme (Feed) ve OPML (Feed listesi) editörü
    Beslememiz için çeşitli kaynaklardan veri çekebiliyoruz. Bunları yaparken sadece bir kaynak değil bir çok kaynağı eklememiz mümkün.
    FeedXI'ın en güzel özelliklerinden biri, bir besleme içine istediğiniz bir RSS'ten istediğiniz yazıyı ekleyebilmeniz. Bunlara Clipping deniliyor. İster sayfalardan kendiniz buluyorsunuz bunları, isterseniz FeedXI üzerinde arama ile bulduklarınızı ekleyebiliyorsunuz.
    Bir diğer özellik ise Blog arama sonuçlarını da besleme içine ekleyebiliyor olmamız. Google Blog arama, Youtube video arama, Technorati, Flickr, Delicious ve daha pek çok kaynaktan arama sonucunu RSS beslemesi olarak sunabiliyoruz.
    Son olarak da OPML'i besleme içinde yayınlayabiliyoruz. OPML özellikle çok sayıda RSS yayını yapan sitelerin tüm beslemelerini liste olarak sunduğu bir format. OPML'i elle kendimiz de üretebiliyoruz. Yani tek tek öğeleri girmek ve sıralamak mümkün.

    Beslemeleri filtrelemek için özellikler de sunulmuş. Örneğin belli uzunluktan fazla olan mesajları, belli tarihten eski besleme öğelerini filtreleyebiliyorsunuz.
    Ama en güzeli bir kaynakta istemediğiniz öğeleri gizleyebilmeniz. Bunu Screen Post seçeneği ile gerçekleştirmek mümkün.

  • Feedlet Editörü
    Feedlet, FeedXI'in widget için kullandığı isim. 5 değişik feedlet yaratmak mümkün. Bunlar
    RSS Preview: Bir liste halinde RSS başlıklarını gösteriyor
    RSS Reader: Solda başlık sağda içeriği gösteren bir RSS okuyucu
    RSS Badge: RSS okuyucusuna link veren küçük bir düğme
    RSS View: Tek sayfada uzun bir liste gibi tüm RSS içeriğini gösteriyor
    OPML Reader: OPML dosyalarını göstermeye yarıyor

    Widget işlevi gören bu feedletlerin pek çok özelliğini özelleştirebiliyoruz. Pek çok özelleştirilmiş widget'ın dahi FeedXI'ın sunduğu özelleştirme seçeneklerini sunmadığını belirtmek lazım.

  • Page
    Bu da beslemeleri ve FeedXI'ın izin verdiği diğer öğeleri web üzerinde sunabildiğimiz bir sayfa uygulaması. Sadece FeedXI da yaptığımız değil webden herhangi bir RSS beslemesini sayfamıza ekleyip sunmamız mümkün. Daha önce bahettiğim gibi Youtube gibi arama sonuçlarını da koyabiliriz. Böylece hem kendi, hem beğendiğiniz diğer sitelerdeki öğeleri bir sayfa üzerinde sunmanız mümkün oluyor. Bu sayfa feedletler gibi özelleştirilebilir değil. Ama tahminen yakın zamanda bunun için de özelleştirme seçenekleri sunacaklardır.

FeedXI, pek çok özelliği üzerinde barındırmasıyla dikkati çeken bir uygulama sitesi. Aslında Web 2.0'ı anlatmak için çok güzel bir örnek.  Besleme dışında da pek çok kaynağı kullanabilmeleriyle şimdilik bu konuda en başarılı sitelerden biri olarak göze batıyor.