2 Ekim 2007 Salı

Web, Sosyal Ağ ve Gizlilik Üzerine

GizlilikWeb'de gizlilik, son zamanların ciddi endişelere neden olan konusu. Bunu çevremizden çok duymuyoruz. Genellikle eğlendiğimiz özellikler üzerine konuşuyoruz ama yurt dışında bu konuda endişe verici raporlar yayınlanıyor.

MySpace, Facebook gibi Sosyal Ağ sitelerinin yaygınlaşması ve buradaki bazı uygulamalar bu konulardaki soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.


Şirketler webi bir an önce olabildiğince sosyalleştirip kullanıcı kitlelerini büyütmek istiyor. Kullanıcıları sadece reklam gelirleri için değil, gittikçe değer kazanan ilgi alanı, kişisel bilgi ve kullanım istatistikleri gibi veriler için bünyelerine katmak istemeleri olayın bir diğer boyutu.


Konuyu korku ve paranoya düzeyine vardırmayacağım. Ama en azından belli başlı noktalara dikkat etmenin ciddi anlamda önemli olduğuna inanıyorum.


Öncelikle gizlilik nedir ne değildir diye düşünmek gerekiyor sanırım. Ünüyle para kazanan bir insan yüzünün, işlerinin, tanıtımlarının kamuoyu önünde bol bol gösterilmesinden hoşlanır. Ama cep telefonu numarasının, hoşuna gitmeyen bir fotoğrafının, hakkında kötü veya yalan haberlerin yayılmasını asla istemez. Bir yazar için yazılarının büyük bir okuyucu kitlesi tarafından okunması mutluluk verici bir durum iken günlüğünün yayınlanması sinir bozucu olabilir. Veya bir iş görüşmesine yataktan yeni kalkmış gibi gitmek pek olumlu sonuçlanmaz.

Günümüz web ortamı sadece bize özel kalmasını istediğimiz bilgilerin kolayca yayılmasına imkan tanıyor. Yasalara aykırı olsa dahi bazı bilgiler bir süreliğine veya temelli internet'e yayılabiliyor ve bu durum insanı ömür boyu takip edecek bir kabusa kadar gidebiliyor. Bu tür olaylar yüzünden Türkiye'de de cinayete varan olayların olduğu bilinmekte.


Webde gizliliğin iki temel boyutu var. Biri kişilere diğeri ise hizmet sağlayanlara ve kurumlara karşı gizlilik. Ben bu yazıda gerçek kişilere yönelik problem yaratabilecek konulara değineceğim. Ama diğerinin de ciddi sorunlar barındırdığını söylemem lazım.


Şahıslara karşı gizlilik problemleri ilk olarak anlık mesajlaşma programları ile başladı. Görmeden, tanınmayan kişiler ile şipşak kurulan iletişimler bazen bilgi hırsızlığı bazen çok daha büyük olaylar ile sonlandı.
Ardından Web 2.0'ın önemli unsurlarından biri olan social networking denilen sosyal ağ uygulamalarıyla gizlilik problemleri artmaya başladı.
Bu siteler insanların web ortamında sosyalleşmelerine ve kendilerini ifade etmelerini sağlayan siteler olduğundan kişisel bilgilerin bol bol bulunduğu bir profil oluşturmak bir gereksinim oldu. Eskiden webde tanımadığınız bir kişinin fotoğrafını görmek, okuduğu okul, ilgil alanları, siyasi görüşü, dini inancı hakkında bilgi almak uzun süreli diyaloglar gerektirirken artık insanlar bu tarz bilgileri kimse sormadan kendileri veriyor.

Bu konuda yapılan eleştirilerin bazıları insanların kişisel bilgilerini saçmak için olağanüstü çaba sarf ettiği yönünde. Öyle ki kendini kaptıranlar normalde kimseyle paylaşmayacağı bilgileri profiline ekleyip milyonlar ile paylaşabiliyor. Gerekli gereksiz küçük ayrıntılar bile profillerin içine giriyor. Burada insanlar vatandaşlık numaralarından, ev adreslerine kadar normalde erişilmesi son derece güç bilgilerden bahsediyorum. Yaptıklarından da öte ilginç olmak adına yapmadıklarını, belki o an için hoş gelen ama sonra pişman olacağı şeyleri de profillerine ekleyenler, videosunu çekip yayınlayanlar olabiliyor.


Bazı iyi niyetli insanlar herkesin kendi gibi iyi niyetli olduğunu sanabiliyor ancak her ne kadar görünüşte Internet'te sahte kimlik ile dolaşan sayısı azalsa da bu tür sitelerdeki profillerin azımsanamayacak bir kısmının tamamen veya kısmen yanlış bilgilerden oluştuğu düşünülüyor. MySpace'den 30.000'e yakın pedofilin uzaklaştırıldığı, bunu önlemek için özel filtre geliştirildiği haberleri geliyor. Her ne kadar küçük yaştakilerin bu tür sitelere üye olmasının bile yasak olduğu söylense de gençlerin bir şekilde üye olduğunu tahmin etmek güç değil.


Aileler çocukları için önlem alınmasını istiyor ancak bu tür siteler kendileri ne kadar uğraşsa da çözümün ailelerde olduğunu söyleyerek topu ellerinden atıyor.


İşe alacağı kişileri Facebook profillerinden seçen işverenler olduğunu bizzat insan kaynakları uzmanları söylüyor. İşe alınmanızda yıllarca uğraştığınız eğitim veya yazmak için saatler harcadığınız CV yerine sizi ifade etmeyen kötü bir resminiz daha önemli rol oynayabiliyor.


Buralarda yayınlanan fotoğraflar, yazılar ve bunun gibi materyaller yüzünden işten kovulanlar, okuldan atılanlar, çevresiyle tartışmalar yaşayanlar diye liste uzayıp gidiyor.


Adres, telefon ve resim gibi bilgiler bir araya geldiğinde başınıza olmadık durumların gelebileceği de bir başka gerçek.


Arama ve profil gösteriminde gizliliği ön planda tutan Facebook bu sayede kullanıcı kitlesini artırıyor. Bu da insanların gizlilikten toptan vazgeçmediğinin bir kanıtı. Öte yandan Facebook pek çok güvenlik zaafına da sahip. Bunun başında çok daha tehlikeli bir unsur olan 3. partilerin ürettiği application denilen ek özellikleri kullanmak geliyor. Bu uygulamaları kullanmak için kişisel bilgilerinizi bu servisi sağlayan ve Facebook ile alakası olmayan kişilere açmanız gerekiyor.


Bunun dışında örneğin yakın zamanda açılan ve profillerin RSS beslemesi ile üye olan olmayan herkesin görebileceği bir biçimde sunulmasını sağlayan hizmet Facebook kullanıcılarının büyük tepkisini çekti. Ardından özür dilenerek bu servis kapatıldı.


Çok büyük bir diğer gizlilik açığı ise kullanıcı aramalarında bulunuyor. Başkalarının sizi bulması için aramaları herkese açmak mantıklı bir seçenek gibi duruyor. Ama bunu yaptığınızda aramalarda sizinle aynı networkdeki kişilerin kişisel bilgilerinizi dahi öğrenebileceğini veya bu şekilde aramalar yaparak sizi bulabileceğini biliyor muydunuz? Örneğin, bu yazıyı yazarken Advanced Search aracı ile yaptığım gelişi güzel aramaya göre, Facebook Turkey ağında, 2006 yılında üniversiteden mezun olmuş ve bekar olan 469 üyeye ulaştım.
Bunların çoğu aramalarda profil resimlerini gizleme özelliğini kullanmamış.
Bulduğum bu kişiler profillerine sadece arkadaş erişimi özelliği vermediği için benim gibi onlar da Türkiye ağına üye olduğu için tüm profillerini görüntüleyebildim. Profiline başka resimler ekleyen üyelerin bu resimlerine de bakabildim.


Zaten Facebook bunun farkında ve bir network'e üye olurken uyarı yapıyor ve gizlilik özelliğini değiştirmezseniz o networkteki kişilerin profilinizi görebileceğini belirtiyor. Her canınız isteyenin profilini görmeyin diye 60 günden daha kısa sürede bölgesel networkünüzü değiştirmenize izin yok. Ama tabi bu sizin bir sürü hesap açmanızı ve her hesabı farklı networke üye yapmanızı engellemiyor.


Bir ipucu: eğer aramada resim gösterme özelliğini kapar ve profilimi sadece arkadaşlarım görsün seçeneğini işaretlerseniz, istediğiniz bir resminizi rahatlıkla kullanabilirsiniz. Arkadaşlarınızın arkadaş listesinde bile fotoğrafınız gözükmez.


Tabi bu özellikleri kapatmak bu tür hizmetlerin bazı güzel yanlarından da vazgeçmek anlamına gelmiyor değil.
Zaten herşeyden en önemlisi tüm tercihlerin sizin kararınıza göre yapılması.


Peki neler yapılmalı?



  • Çözümün ilk adımı bu tür sitelerdeki hareketlerinize iki kez özen göstermeniz.

  • Başkası yaptığı için kendinizi bir şey yapmak zorunda hissetmemelisiniz. Başkasının yapması o işin doğru olduğu anlamına gelmiyor.

  • Özellikle hassas bilgilerinizi asla tür sitelerde yayınlamayın.

  • Sadece arkadaşlarınızla paylaşmak istediğiniz bir şeyi sadece arkadaşlarınızla paylaştığınıza emin olun.

  • Tanımadığınız kişilerin olabileceği gruplara ve networklere üye olurken dikkat edin. Eğer böyle bir networke üye olursanız, belki de profilinizi sadece arkadaşlarınıza göstermenin zamanı gelmiştir.

  • Gizlilik (privacy) ayarlarına mutlaka ama mutlaka inceleyip size uyan şekilde ayarlayın. Kapatmak isteyebileceğiniz bir çok ayar olabilir.

  • Kesinlikle ama kesinlikle vesikalık gibi kullanılabilecek bir fotoğrafınızı yayınlamayın, arkadaşlarınıza bile dağıtmayın. Fotoğrafınız başka işler için kullanılabilecek bir fotoğraf olmasın.

  • Eğer webde yayınlamalarını istemiyorsanız fotoğraf çekilirken bunu arkadaşlarınıza belirtin.

  • Tanımadığınız biri istemediğiniz halde sizinle ilgili bir yayın yaptıysa bunu site yetkililerine bildirin. Size yardımcı olacaktır.

  • Çocuklarınızı bu tür sitelerden uzak tutmak istiyorsanız, filtre programları kullanın.

Güvenlik ayarlarının ayrıntılı açıklamalarını, ayarlarda yapmanız gereken tavsiyeleri güvenlik ve kişisel gizlilik konularında çalışmalar yapan Sophos şirketinin sitesinden bulabilirsiniz. Bu sitede Facebook'ta gizlilik hakkında geniş bilgiler verilmiş.

1 yorum:

Hosting dedi ki...

Sosyal ağlar artık yeni popüler eğlence alanı, ve sayıları gitgide artıyor. Ben twitter kullanıyorum, gerçekten de çok eğlenceli